] ] ]
Güneşin sırtını döndüğü çocuklar
Soluk yüzlü olur hayata
Dudakları çatlak
Gözleri fersiz
Güneşin sırtını döndüğü çocuklar
Korkak olur ışıktan
Her defasında ıslatır altını
Ağlamaya başlar
Güneşin sırtını döndüğü çocuklar
Ölümü düşler geceleri
Bir kar tanesinin eriyişinde yok olur hayalleri
Ellerini hohlarken bakakalırlar kardan adama
Etrafındaki gülüşen çocuklara
Güneşin sırtını döndüğü çocuklar
Islık çalarak kovalarlar geçmişlerini
Ama döner gelir yüzlerine bir başka sille
Bir tane daha..
Gözyaşlarını akıtamaz olur
Güneşin sırtını döndüğü çocuklar...
İçlerindeki umutla ısınır,kızarır yüzleri
Boşluğa bakar penceresi umudun
Umudun orda olduğunu hissederek yaşarlar
Umudu koklar gibi,görmeden orda olduğunu bilir gibi yaşarlar
Güneşin sırtını döndüğü çocuklar...
Avuçlarından sımsıcak ayalar yakaladığı zaman
Kaçmak isterler soğuğa..
Alışmamak için sıcağın aldatmacasına
Sokaklarda gölgeleriyle eğlenirler
Güneşin sırtını döndüğü çocuklar..
Sümüklerini kollarına silerken
Geçmişi unuturcasına saklambaç oynarlar
Geleceği bilmeden,göremeden...
İçlerine akan her sıcaklıktan uzaktırlar
Vedalardan usandıklarından...
Mevsimsel döngüsünde dünyanın
Tutunmaya çalışırlar düşmeden,incinmeden
Güneşin sırtını döndüğü çocuklar...
Yüzlerindeki tebessümün anlamını
İçlerine akan irinden anlarsın, ya da
Kavanozun dibini kaşıklarcasına çabalamalarından
Kaşığın uzanabileceği mesafenin ucunda
Ve kavanozun dibinde köşede birikmiş
Tatlı mutlulukları kaşıklarken bulursun
Güneşin sırtını döndüğü çocukları
Elma şekerlerindeki çürükten tanırsın
Ayaklarına takılan çakıl taşlarından
Sarıldıkları omuzların terkedişinden..
Ayrılıkların yer ettiği hıçkırık kelimeleri gibi
Buzdur içlerinde bir yer
Isınmak isteseler bile
Ateşten korkarlar
Tıpkı güneşten korktukları gibi
Bihter