Hayatımızı daire kılmak

Siz günlerin üzerinizde bıraktığı izleri , nasıl temizlersiniz?
Üzerinizde ne bıraktığını düşünür müsünüz hiç , güne el sallamadan önce? yeni gelen güne sıcak bir sevgiyle mi hoş geldin dersiniz yoksa gözlerinizde ki o karamsar ifade ile mi?
Beklentileriniz var mıdır , sabahın ilk ışıklarından? Zaman aksama dönerken bırakacağı izleri hayal eder misiniz? Senaryolar yazıp , oynamak için bir yirmi dört saat daha yasansın diye yer almak hayat sahnesinde , keyif verir mi size? Veya son sahneyi de oynayıp , kabuğunuza çekilmek için "daha ne kadar vaktim var" diye düşünerek harcar mısınız diğer oyuncuların heyecanlarını da.
Bilir misiniz , o yeni günde neler olacağını? yada , "ne olursa olsun ama bir şeyler olsun artık" mıdır hayat sizin beklentilerinizde.
İyi ve kötünün yan yana resmedildiği kartpostalları biriktirir misiniz tecrübe dağarcığınızda ? İlk baktığınızda kötü olduğuna inanmak bile istemediğiniz resim , sonra ki bakışlarınızda acabalar bırakır mı aklınızda."Bu sefer" diye başlayan cümle ve temenniler dilinizin ucundan kurtulmak isterde , yüreğiniz salıvermez mi uçup gitsinler dinleyen kulaklara diye.
Görmek istediklerimiz orantısında yer aldığımız varolmak savaşında , sadece kendi doğrularımızın aslında doğru olmayabileceği endişesini taşımaz mısınız hiç? Yaşadıklarımızdan iyi olanların anımsanması güldürürken , kötüler neden sadece ağlatır; düşündürmesi gerekirken?Üstelik , iyi nedir ve kötü ne demektir bilenlerden misiniz? Menfaatler doğrultusunda olana iyi , olmayana kötü demekse anlamın içerisinde gizlediği , benim gibi bilmek istemeyenlerden misiniz?
Sorumluluklarınızı alışınızı , yaşlı bir adamın elinde ki bastonu sayesinde bir torbayı taşımasına mı yakın sayarsınız , yoksa elinde bir boya tezgahını , kirli ama gülen suratıyla taşıyan bir çocuğa mi?
Hayat sizin için bir dairemidir ? Ekseni etrafında dönüp durduğunuz , aynı şeyleri daha az veya çok acıtarak yaşatan ve sürekli ayni monologların tekrarlanıp durduğu .
Yoksa , üçgen , dikdörtgen veya kare midir ? Köşelerinde farklı heyecanlar saklayıp , kenarlarında koşabileceğiniz.
Boşa geçtiğine inandığınız bir hayatınız oldu mu sizin , " ne dolu yaşamışım" dediğiniz anlarda bile.
"Hayır" derken kendinizi kötü hissettiğiniz , "Evet" derken düşünmeye bile gerek duymadığınız. Ve sonunda , "benim tercihlerimdi " dediğiniz. Aslında sadece başkalarının satın alınmış beklentilerini yaşadığınızı hiç düşündünüz mü?
Kendi beklentilerinizi satın almak için , güne sevgiyle başlamayı düşünüp de ertelediniz mi hiç? Bugün peşinden koştuğunuz doğruların , geçmişten gelip yolunuzun ortasında oturan tecrübelerinize bakmadan yoluna devam ettiklerinden misiniz?
Merkezinde sadece sizin oturduğunuz bir hayatı yaşamak için , o merkeze daha önceden kendi isteğinizle yerleştirdiğiniz başkalarından uzaklaşmayı göze alanlardan mısınız?
Kimlerden olursanız olun , kendi beklentilerinize doğru yürüyün. Ve unutmayın her yeni gün , dünden gelen ve geçmişe taşıyan bir basamaktır. Önemli olan kaç basamak birden atladığınız değil , hiç bir basamağı atlamamış olmanızdır.