I.
"İnadına bekleyenlere"
Her yer gül karartmasında
Esenlik diler ermiş
Şehrin ilk basamağında
Vakit tamam, bozgun vaktidir
Yere serilir yıldızlar
Bulutlar toz duman kaçışır
Felaket habercisi tren düdüğü
Güller bozguna uğrar bu akşam
Sen gelmezsin...
Haydarpaşa üstüme yıkılır.
Haliç'te geçer mi gece
Balıkçı bir kızın koynunda
Hüzzam bir şarkı yayılır geceye
Sen gelmezsin...
Sen gelmezsin
Aylar oldu, bekledim
Taksim'de bir kahvehane
Nargile başı hüzün sefası
Güller bozguna uğradı bu gece
Sen gelmezsin...
Yere serilir yıldızlar
Ve ansızın güvercin mevsiminde
Bir Sultan Ahmet düşünün ortasında
Yanıp sönersin yıldız misali
Ben Sirkeci'ye koşarım
Felaket habercisi tren düdüğü
Başım eğik, gözüm raylarda
Ama gelmezsin...
II.
"İnadına beklenenlere"
Kokun Selimiye'den yayılır
Nöbetini tuttuğumuz sessizlik gelir aklıma
Geceler boyu gözlerin konuştuğu
Sadece ve sadece
O bir tek an gelir aklıma
Yıkılırım
Dizeler gelir takılır boğazıma
Ama sen gelmezsin, bilirim
Yüreğini kapattığını bilirim aşklara
Fakat puslu bakışların
Yaralar yüreğimi hala
Ayrılık günü gelip çattığında
Ellerin ellerimde
Gözlerin gözlerimde
Tutulduğu o anda
Gitme demeni bekledim.
Sana haykıramadım yalnızlığımı
Aşkımı haykıramadım yüzüne
Sadece gitme demeni istedim gözlerinle
Ya da gelmeni bekledim
Umutsuz aşkımı ateşlemeni
Ama sen gelmedin...
III.
"İnadına sevenlere ve sevilenlere"
Seni seviyorum alınyazım
Hala dudağımda ıslaklığın
Ve hüznün bir sızı yüreğimde
İstanbul seni bekliyor
Sultan Ahmet'te güvercinler
Haydarpaşa'da tren çığlıkları
Taksim'de bir kahvehane
Senin güllerin önümde
Gelmediğin her gün
Bir gül daha ekliyorum yalnızlığıma
Zümrüt gözlü sevgilim
Ben seni hala bekliyorum
İstanbul gibi...
Kadıköy'de salı pazarı kurulmuyor artık
Ben inatla her salı
O pizzacıda seni bekliyorum
Her şey bir rüya sanki
Paris'te Eyfel düşleri bir yanda
Bir yanda Madrid efsanesi
Bir yanda sen ve ben
Bir gül bozgunu var bu gece
Yere serilir yıldızlar
Sen gelmezsin...