Kardiyak Arrest

yazı resimYZ

Ankara hala buz gibi suratıyla beni izliyor,
tek fark gözlerimi kaçırmıyorum artık

Birini sevdim,
başka birini sever gibiydi.
Başka birini seven birini sevdim kendimi sever gibi..
başka biri birini sevdi
çok sevdi birileri eminim.
ve zamanları olsaydı daha çok seveceklerdi
aylaklar bu yüzden iyidir.
sevmeye bol zamanları vardır.

sokaktayız,
elimizde yarılanmış şarap şişeleri.
Çok ayıp diyor yanımızdan geçen bir kadın.
Gülümsüyoruz.
Çok ayıp diyoruz ,
şarhoş olmak ne ayıp..
birkaç kişiyiz.
Kişisel birkaç konu kadar sıkıcıyız.
Konuşmuyoruz.
konuşmak komik geliyor.
her şey yeterince komikken gülmek için bahane aramak neden.

kaldırıma bir güvercin düşüyor sağ kanadını içimize kırıp
yollar yabancı geliyor önce.
Caddeler yabancı.
güvercin yabancı.
sarhoşluk yabancı

Teras kattan atlamak üzere olan kediyi izliyorum.
Dokuz canından birini hiçe sayar gibi bakıyor gözlerime..
kahkaha ihlali yapıyorum birden.
İntihar edecek kedi diyorum.
Gülüyorlar..
Kedi kafama atlarken.
güvercin ölüyor..

düşmek gibi..
tecavüze uğrayan zavallı bir gecenin düşükleriyiz.
ve düşkünüyüz bu hayatın.
kalbim piçe çalıyor
ellerim hiçe
salyam sahtekar.

ıssız sokakları talan ederek giyiyoruz üstümüze geceyi,
dişlerimizi sivriltip tanrının boynuna abanıyoruz sonra
ama nafile.
Naparsak yapalım ölümsüzleşmiyor.
Ezeli kanadı burada zamanın,
ebedi tarafına ise şuan ulaşılamıyor.
edebi yanımız zayıf
tıpkı kollarımız
ve bacaklarımız gibi
ya da kara bataklarımız

Kedi hala kafamda.
Şaraplar bitiyor.
Cila yapalım diyor Orhan.
bi kaç bira alıyor.
Birini hemen açıyor kırık dişiyle.
Konuşmuyoruz.

dişlerimiz keskin fakat anılarımız hala koparılamayacak kadar sert
yayvan ağızlı bir ilaheyi bağırtıp çırılçıplak
geçmişe dönüyoruz.
Ya da ben..
Güzel olduğunu düşündüğüm zamanları
kulaklarından çekiştirip
kendimi sürüklüyorum aslında.

aynı sokakta aynı adamlar.
aynı kasıkta
başkalaşan sanrılar

Orhan izmaritini kaldırıma atarken hüzünleniyorum.
Çabuk sürmüyor.
polisler çeviriyor iyi niyetli yakalarımızdan
ölgün gırtlaklarımız açıkta kalıyor.
Aldırmıyoruz.

Orhanı görüp kimlik sormayan polis zaten işini yapmıyor demektir.
Rutin bir iş.
Gbt ve ahlak teslim töreni.
aklanıyoruz
yola devam edebilecek kadar temiz sayılıyoruz en azından.
Kirli kaldırımlarda, kirli ayaklar
ve biz tertemiz.

insan eti,
en tanıdık ve ezik lezzet.
kimle göz göze gelsek kendimizi ele veriyoruz sanki.
Kim gözünü bize çevirse renk körü oluyor.
hava soğuk
üşüyoruz

Kaşımdan ısıran kadın
ısırgan otunu alıp
taksi çeviriyor.
Şoför koltuğunda iron man.
Gözlük takıyor.
Özümden uzak size yakın bir yerlerde u dönüşü yapıp
kendime tosluyorum.
Her ihanetimi kasko karşılıyor uzun zamandır.

bir öz bir öze demiş ki
gel beraber kaçınılmazlığın yasalarını değiştirelim
bir öz başka bir özü öldürürken.
Uzun sürmüyor.
Seni de öldürüyorum

İdamların sponsorlu olduğu altın çağların bakır çocuklarıyız
reklam fiyatlarını bileğime kazıyıp barkodumu emziriyorum.
t.c kimlik numaram küçük geliyor
koca memlekete sığamıyorum

Çabuk büyüyor acı.
çabucak boyu uzuyor
şarap kokan bir şarkı söylüyoruz
dinleyen herkesin başı dönüyor

tırnak aralarım zamanla dolu.
kesmeye kıyamıyorum..
hayat dediğin bir bütün ise
saatler neden hep bölünmüş mevsimlere
.
Saat kaç diyorum
Bizi geçiyor diyor biri..
Orhan düşüyor.
Kafam düşüyor,
üzerindeki kediyle birlikte.

çok komik geliyor her şey.
Yaptıklarımız çok komik.
Çok komik gülüyoruz.
Çok komik ağlıyoruz.
Çok komiğiz biz.
ifadelerimiz komik..
Ben çok komiğim.
Öyle komiğim ki aslında.
Müzik çok komik,
yasalar komik,
polisler komik
ve gece bekçileri
hepimiz çok komiğiz..

sizlere gülüyorum
kendime gülüyorum.
Yollar çok komik.
Asık suratlı sokakların merhametli göbeğinde uyuklayan köpekler komik..
köpeğe tekme atan amcanın şapkası komik.
Hayat,
artık beni hiç güldürmeyen bir esprinin ağızdan ağza dolaşması gibi.
bulaşıcı ve demode

buna rağmen
Çok komiğim ben.
bana gülebilirsiniz.
Hiç gülmüyorum.
Oysa komiğiz.

Elimizdeki şarap şişelerini içimizde kırıp,
uçlarına merhamet takıyoruz.
Yaralı bir vicdanın acil özlemleri oluyor.
Aşk
beklenti
sadakat

Seni aldattığım için mi kızgınsın diyorsun.
Durmadan bunu söylüyorsun.
Oysa konuşmuyorduk..
Başka bir kadının memesinde uyuduğun için değil diyorum..
Seni sadece o güvercini öldürdüğün için affetmedim ben.

kaldırıma bir güvercin düşüyor sağ kanadını içimize kırıp
yollar yabancı geliyor önce.
Teras kattan atlamak üzere olan kediyi izliyorum.
Dokuz canından birini hiçe sayar gibi ..
kahkaha ihlali yapıyorum yine.
Kedi kafama atlarken.
Sen güvercini eziyorsun.
Ben seni o güvercini öldürdüğün için affetmiyorum.

Köşede oturmuş belamızı beklerken yunuslar görünüyor..
deniz dalgalanıyor.
Boş ver diyorsun.
Biz teknede değiliz .
nereye batacağız.
Her yanımızdan batıyoruz birilerine
herkes bizden nefret ediyor gülmek yerine

Her şey tekrarlıyor,
zaman kekeme sanki
yine bir sokak,
birkaç ölü ve biz.
Birkaç bira eşliğinde.

.
Üniformaları çok komikti.
Motosikletleri çok komikti.
Kendilerini bir bok sanmanın yüzlerine yerleştirdiği kibir çok komikti.
Biz zaten çok komiktik.
İçlerinden biri gece gece neden gözlük takıyorsun lan diyor Orhana.
Güneş gözlüğü niyetine almadım ben bunu abi diyor
Ay ışığı için..
Tek tokatlık bu cevapla dalga geçmeye başlıyoruz.
Yediği tokat komik geliyor
Tokat yeme nedeni daha komik geliyor.
Eve giderken konuşmuyoruz.
Evimiz komik geliyor
Evleriniz komikleşiyor.
.
Kaygılarımızı komik bulmaya başlıyorum.
Perdelerin üzerine sanki özenle yerleştirilmiş lekeleri,
üç defa düşüp inatla kırılmayan bardağı
bu evi

Kelimeler bana komik geliyor.
kelimeler
İsmime gülüyorum
Dudağımdaki ruj beni kahkahaya boğuyor.
.
.
dünyanın biraz susmaya ihtiyacı var diyorum
ilahi gürültü her yerde
kendi sesimi duyamıyorum artık...
beni affedecek misin diyor.
...
seni o güvercini öldürdüğün için affetmiyorum diyorum

Başa Dön