LEYLE-İ KADR YAHUT GECENİN AYDINLIĞI
M. NİHAT MALKOÇ
Zamanlar vardır zamanın hudutlarına sığmayan… Dua ve dileklerin mutlak itibar gördüğü mübarek gün ve geceler vardır. Leyle-i Kadr da bunlardan biri ve birincisidir. İçinde Kadir gecesi olmayan seksen yıla bedeldir bu ay… Bin aydan daha hayırlıdır Hak katında. Ümitle korku arasında yaşayan insanın ümitlerinin filizlendiği bir gecedir. Kendimizle yüzleşebileceğimiz, gidişatımızı masaya yatıracağımız, muhasebe yapacağımız bir kutlu gecedir Leyle-i Kadr… Yüce Allah’ın rahmet ve mağfiretinin sağanak halinde yeryüzüne indiği bu gecede payımıza düşen hisseyi alma hususunda uyanık davranmalıyız. Kadir gecesinin manevi coşkusunu tüm hücrelerimize yayarak yaşamalı ve yaşatmalıyız. Sözün bu noktasında mübarek Kadir gecesinin gönül dünyamdaki çağrışımlarını söz suretine döken “Leyle-i Kadr Yahut Gecenin Aydınlığı” adlı şiirimi dikkatlerinize sunmak istiyorum:
“Çile nöbetleriyle büyüttük sevdamızı
Göklere yolcu ettik ateşin nidamızı
Hasret katarlarıyla her dem umut taşıdık
Zemherilerde yandık, yaz ortası üşüdük
Leyle-i Kadr’in kadri, dualarda saklıdır
Zamanı hor kullanmak mümine yasaklıdır
O gece aydınlattık ruhun karanlığını
Kalbimizde hissettik iman yârânlığını
Canlar kıyama durdu, huzura yelken açtı
Gönüller kanatlandı, ruh maveraya uçtu
Resulün yokluğunda hüzün düştü geceye
Mânâ yoğunluğunu yükledik üç heceye
Cezbeye kapılınca Muhammed’in aşkından
Salâvatlar yükseldi nurlu gönül köşkünden
Gecenin yarısında yere indi melekler
Yüce Yaradan’ıma arz edildi dilekler
Büründü sırra iman, müminin tacı oldu
Derbeder ve karanlık ruhun ilacı oldu
Huzursuzluğun yükü bükerken belimizi
Ses verdi sessizliğe, titretti telimizi
Seher vaktine kadar dünya nura gark oldu
Hasret çeken gönüller, sevdalarını buldu
Açılınca göklerde engin rahmet kapısı
Bahşedildi mümine sekiz cennet tapusu
Rabbine sunulunca bu gecede ameller
Gözyaşı döktü gözler, semaya kalktı eller
Hakikatin yoluna revan oldu azanlar
Paslı ruhlarımızı cilaladı ezanlar
Bu vakti ihya eden kalmaz elem içinde
Mağrur ve mamur gezer cümle âlem içinde
Kadir gecesinde, çölleşen ruhlarımıza rahmet damlaları değer; yeşerir gönlümüzün sahraları… Bu gecede kirpikler nedamet yaşlarıyla ıslanmalıdır. Gamzelerimizin çukurları pişmanlık gözyaşlarıyla dolmalıdır. Her şeyi bilen, gören ve duyan Yüce Yaradan’a arz etmeliyiz perişan ahvalimizi. Ondan medet dilemeliyiz seher vakitlerine kadar… Ellerimizi her zamankinden daha çok ve kararlı açmalıyız dünyanın ve ukbanın sahibine. Göklerden yere inen rahmet meleklerini Kur’an okurken, namaz kılarken, dua ederken karşılamalıyız.
Gece boyunca bu mübarek vakti kuşanmalıyız. Bu gecenin rahmet ışığıyla önümüzü ve gönlümüzü aydınlatmalıyız. Bizlere emanet olarak verilen bu hayatı bir gün sahibine teslim edeceğimizi düşünerek hayatımızı, yolumuzu ve çizgimizi bu geceyi vesile kılarak bir kez daha gözden geçirerek yeniden düzenlemeliyiz. Hayatın hızlı akışına ibadetlerle yön vermeliyiz. Bir saniyemizi bile gaflet içerisinde geçirmemeliyiz. Zira gaflet dalaleti doğurur.
Bu mübarek gecede, bin aydan daha hayırlı olan Kadir gecesinde yalnızlaşan ruhumuzu Kur’an ikliminde soluklandırmalıyız. Gelecek yılın Kadir gecesinde dünya denen bu misafirhanede ol(a)mama ihtimalini göz önünde bulundurarak bu gecenin rahmet, bereket ve feyzinden azami derecede istifade etmeliyiz. Mübarek Kadir gecesinin Türk-İslam âlemine hayırlar getirmesini, insanlığı; debelendiği isyan ve şer bataklıklarından kurtarmasını Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyorum. Dostlar Kadir geceniz mübarek olsun. Nice Kadir gecelerine imanla, irfanla ve ibadet coşkusuyla erişmek temennisiyle…