Yağmur yağıyordu, güneş çıkacaktı
Sokaklara çıkıp dolaşacaktık özgürce
Özgürlüğü haykıracaktık özgürüm diyenlere
Kır çiçekleri toplayacaktık,
İçine gömüldüğümüz çamurdan.
Gözyaşlarının yerini kahkahalar alacak,
Çocuklar eşilik edecekti kuşların şarkılarına.
Ve ardından gökkuşağı...
Selam gönderecektik onunla tüm sevdiklerimize
Söyleyiverecektik hemen bir çırpıda
Yüreğimizden geçenleri olduğu gibi.
Kusursuz yaşayacaktık mevsimleri
İlkbaharda sevgi aşılayacaktık fidanlara
Elimizde bir külah dondurma,
Yazın tadını çıkaracaktık yol boyunca.
Habersiz bir yaz yağmuru sürükleyecekti sonra
Semsiyesiz kalıp ıslanacaktık...
Ruhumuzdaki ışık yansıyacaktı gözlerimize
Aydınlanacaktık...
Farkedemeyecektik yazın vedalaşmaya gelişini
Ve yine kabullenemeyecektik,
Saçımıza düşen akları.
Altmış beş yaşın pencere önünün tadına bakacaktık
Tanıdık bir sima bulamamışlık üzecekti gözlerimizi
Sonra kapı çalacak,sevinecektik.
Aynı kapıdan sessizce çıkıp,
Ebediyete yürüyecektik...
Mutluluk
Habersiz bir yaz yağmuru sürükleyecekti sonra Şemsiyesiz kalıp ıslanacaktık... Ruhumuzdaki ışık yansıyacaktı gözlerimize, Aydınlanacaktık....