Nereye Ey Bilim?...
Haberi duymuşsunuzdur:
Sayın seyircilerimiz,artık erkekler de doğum yapabilecek.
Bilim adamları erkeklere nakledilecek yapay rahim sayesinde erkekleri de
doğurtmaya hazırlanıyor.
Bilim adamları şimdi bu konuyu tartışıyor
Meşhur fıkradır:
Padişahtan ihsan almak için adamın biri hünerini göstermektedir.
40 metre ileriye bir iğne koyar,elindeki ipliği fırlatır.İplik iğnenin deliğinden geçer.
Padişah ve maiyeti şaşırmakla birlikte bu maharetli adama hayran kalırlar.
Padişah adamı yanına çağırıp sorar:
_Aferin sana der,bu hünerini beğendim.Peki bu hünerini ne kadar sürede
kazandın?
Adam:
_Tam kırk yıl durmadan bu hüneri elde etmek için uğraştım padişahım,der.
Padişah adamlarına seslenir:
_Bu adama kırk kese altın verin, sonra da kırk kırbaç vurun!
Maharetli adam şaşırır:
_Padişahım,kırk kese altını anladım da kırk kırbaç vurdurmak neyin nesi?
Padişah:
_Kırk altın bu gösterdiğin eşsiz hüner için,kırk kırbaç da böyle basit ,böyle faydasız
bir şey için kırk yılını ziyan ettiğin için.
Bu doğuran erkekler haberini(!) izleyince bu fıkra hatırıma geldi.Anlattım.
Şimdi bu bilim adamalarına imkansız bir işi başardıkları için kırk altın
verilmeli, yaratılışları gereği doğurmak kadınlara mahsusken erkekleri doğurtmaya
kalktıkları için iyisinden de kırk kırbaç vurulmalı.
Bilimin geldiği son nokta bu gibi şeyler (hayvan kopyalamak,insan
kopyalamak,erkekleri doğurtmak,zavallı tavukları günde 5 kere yumurtlatmak
silikonlu göğüsler üretmek, erkeği kadına kadını erkeğe çevirmek ,hormonlu
tatsız tuzsuz domatesler üretmek...) olacaksa ben bu bilime-konunun dini,ilmi,felsefi,mizahi...
boyutlarının tartışılmasını uzmanlarına bırakarak- soruyoruummm:
Nereye ey bilim?!..
nereye ey bilim!
bilim dört nala koşuyor... ama hangi yöne... koşsun fakat...