Nisyan kokusu sinince zamana
Şehrin pencereleri yanar
Gül kurusu gün kurusu zaman dilimi
Dilimi dilimler sükût
Bir ut çalınır
Ferhunde saatlerde
Yakut demli çayım da yok
Mahut akşamların mağrur güneşi
Battığından beri hüzün kokar şehrin havası
Manifesto bakışlı bir peri
Dudak kenarında muzip tebessümler
Hüznüme hiç müşteri yok
Sal gitsin ırmakları özgürce denize
Pencerelerde ne menekşe ne karanfil var artık
Suni teneffüse muhtaç şehirler
Tüm taş plaklar susmuş
Ne Hamiyet ne Safiye
Hafız Burhan da küsmüş bize
Mütemadi hasret
Yaz gitsin ardınca sonbahar sonrası kış nasıl olsa
İşittim bugünlerde
Ölgün şehirlerde solgun güller açarmış
Naçarmış güllere su veren bahçıvanlar
Adının bidayeti gül nakışlı peri
Muhayyel iklimlerde mesutmuş
Ve bir rivayete göre
Çoktan bizi unutmuş
Ankara,21.06.2011 İ.K