Önünüze İndirilen Perdeleri Kaldırın

dünyamızı aydınlatan, hayatımızda yer bulan güzellikleri görmemizin en önemli sebebi olan ışıkların, önüne indirilmekte olan perdeleri kaldırmak için neden gayret göstermiyoruz?

yazı resimYZ

ÖNÜNÜZE İNDİRİLEN PERDELERİ KALDIRIN
Dünyamızı aydınlatan, hayatımızda yer bulan güzellikleri görmemizin en
önemli sebebi olan ışıkların, önüne indirilmekte olan perdeleri
kaldırmak için neden gayret göstermiyoruz?
Bizler insan olarak birçok şeye ihtiyaç duyarız: Bunlardan bir
tanesi de karanlık dünyamızın aydınlatılmasında büyük bir öneme sahip
olan, önüne çekilen perdelerin kaldırılması için çaba harcanmayan
ışıklardır.
İnsanoğlunun, yapılan her türlü güzelliği yok edip harabeye çevirmekten
ibaret olan bir huyu olduğu gibi yoluna rehber olan ışıkların önüne
perde indirmeyi marifet sayma huyunun da olduğu akıllardan bir an
olsun çıkarılmamalıdır.
Yalnız bilinmesi gereken önemli bir gerçek daha var: Bahsetmiş olduğum
şahısların kolunu kanadını kırarak onları bir daha yolumuza çıkmamak
üzere saf dışı bırakmak da bizim elimizdedir.
Bu da unutulmaması gereken gerçeklerden bir tanesidir
Aklımızı kullanmayıp başkalarının çizmekte olduğu rotada ilerlemeye
devam etmemiz halinde, bir tekne misali alabora olacağımız aşikar.
Onun için diyorum ki; yol, iz bilmeyenlerin bizim için bir rota
oluşturmasına hiçbir zaman izin vermememiz gerekmektedir.
Yolumuzu hiçbir anlam ifade etmeyen, boş fikirleri kafamızdan atarak
çizmemiz icap etmektedir.
Yaşamımızı güzelleştirmek için sarf edilen gayretleri bir anda yok edip
verilen emeklere bir mezar kazmalarını karşılarına geçerek hiçbir şey
olmamış gibi seyrediyoruz.
Sanki bunlar hiç yaşanmamış gibi davranıyor, hayatımızın boş ve çorak
bir tarlaya dönüşmesini izlemekten beri durmuyoruz.
İlim, umut ,sevinç ve cesaret adı verilen ışıkların önüne dünyamızı
karartmak için cehalet, karamsarlık, hüzün ve korku diye adlandırdığımız
perdelerin çekildiği göz ardı edilmemelidir.
Eğer bunların yolunu kesecek bir set oluşturamazsak, yaşamakta
olduğumuz dünyanın bir deprem etkisi ile enkaz halini alacağına bire
bir şahit olacağımızdan emin olunmalıdır
Bizler ne kaybediyorsak içerisine düştüğümüz, cehalet esiri olduğumuz
yersiz korkularımız, kalplerimizde yer verdiğimiz manasız
karamsarlıklarımız ve hayatımızda yeri olmaması lazım gelen bir ateş
misali dünyamızı yangın yerine çeviren hüzünlerimiz yüzünden
kaybediyoruz.
Bahsettiğim bu olağan durumlara meydan verilmemesi için elimizden
tutup bizi aydınlatmak isteyen şahıslara sırt çevrilmemesi
gerektiğinin bilincinde olunmalıdır.
Bu, hayatımızı bir düzene oturtabilmemiz için yüklenilmesi
gereken önemli bir sorumluluktur.
Yani bu sorumluluğun altına girmeyip ezilmeyi göze almadığımız
müddetçe, hayatımızı aydınlatan ışıklarımızın önüne bir daha
kaldırılmamak üzere her an bir perdenin çekileceği göz önünde
bulundurulmalıdır.
Bizler dünyamızın karartılmasına müsaade eder, cehaletin önüne bir
duvar olmazsak hiçbir zaman istediğimiz bir yolda yürüyemeyeceğimiz,
görülen bir gerçektir.
Yukarıda sözünü etmiş olduğum perdelerin kaldırılması için hiçbir
şekilde eğilmememiz, her daim dimdik yürümemiz, bu yol şanına yakışır
bir zafer kazanılarak bitirilmelidir.
Her şeyin biz insanların elinde olduğu da zihinlerin bir köşesine
kazınmalı, yapılacak yanlışlardan da aklımıza yazdığımız doğrular
sayesinde dönüleceği unutulmamalıdır.
Hayatımızı aydınlattığını bildiğimiz ışıkların söndürülmesi, kurduğumuz
hayallerimizin yıkılıp yok olması anlamına gelmektedir.
Bunun yolu, cehaletin karanlığına mahkumiyeti kabullenmeyip gereksiz
hüzünlerimizi içimizden atmaktan, hayatımızı işgal eden korkularımızdan
kurtulmaktan, elimizden umutlarımızı almak için gayret gösteren
karamsarlıklarımızı içimizden söküp çıkarmaktan geçmektedir.
Sözünü ettiğim yola giremezsek içerisinde mahkum olduğumuz uçsuz
bucaksız karanlıklarda kaybolur gideriz.
Yok, kabullenmez savaşırsak önümüze çekilen bütün perdeleri kaldırmış
olarak büyük bir zaferi elde etmiş oluruz.
Yani demem o ki; hiçbir zaman önünüze sizleri sonu olmayan bir
karanlığa sürükleyen bir perde çekilmesine müsaade etmeyin; çünkü
önünüzde parlayan ışıklar hayatınızın vazgeçilmesi imkansız dediğimiz
tek güzelliğidir.
Hayatımızın bize biz olduğumuzu hatırlatan köklü değerlerinden
vazgeçmemiz halinde içinden çıkamayacağımız bir boşlukta
bocalayacağımız açıkça görülmektedir, bunu görmemek için bakar kör değil, gerçekten kör olmamız gerekmektedir

Başa Dön