Uzayan gölgelerinden renksiz kalmaları gibi bir talebim var ey eski yar!
Olmazsa, git,
Benim gaibimde yol alma!
Yüreğimde kilitli güzergahlar, kaybolma…
Yüzüm yılan soğuğu, soğuğum renksiz, boşu boşuna mutsuz olma…
Renkler saldırgan bir hastalık gibi sarmış her tarafı…
Renksizliğin renklerle görünmesi iyiye delalet değil, kanma...
Dilim salgın.
Dilimden itiraflar çözülecek birer birer; özgürce...
Yatıp gideceğim kış uykusuna.
Dönmek yok bu yoldan, ama belki ölüm olur.
Olsun! Kim kalmış mezarında?
Dönmemek için önce gitmek lazım…
Gideceğim, daima gideceğim...
Yolun bir kenarında bir ağaç,
bir de sen selama geçersiniz cenazeme...
Kulaklarım ellerinde emaneti musalla taşının,
Duyacaklar mezara henüz gitmemişken,
ne dediğinizi;
ağaç bildiği beddualardan eder, sen amin dersin.
Biliyorum yalnızlığı, tek mermilik bir silahtır.
Aldığı yol yüreğime saklanır…
Gecenin en sessiz sessizliğini bozar ayak sesleri…
Bildiğim tek ses, çığlık…
Çığlık atmanın çaresizliği soğuk olur
Soğuk renksiz olur…
Bir çare bulamamaktan
Yüzüm yılan soğuğu…
Kollar, bacaklar yorulur…
Yaşamak ızdırablı olur…
Son pişmanlık fayda etmez...
Evet, evet, evet…
Kış uykusuna yatıp gideceğim...
Dönmek olmaz ama belki ölüm olur.
Olsun! Sen anlamazsın,
Saldırgan hastalıkların rengarenk sarmalamasıyla
Ölümün renksizliği nasıl boyanır…
Uzayan gölgelerin ey eski yar, gitsin uzanabildiğince!
Sen tek seanslık bir sevişmeye kal…
Yan yana yatamayalım diye dar kazmışlar mezarımı,
Özgürlük ahlaksızlık insanın kendisinde de, mezarında da
Karmaşa da bu yüzden oluyor ya…
Dar kafalı aptallar
Sarılıp birbirimize, üst üste yatacağımızı hesap edememişler…
Sevmek sarılmaktır birine üstüne çıkıp
Ama sen benim üstüme çıkıp sahiplenmeye çalışma…
Unutma ki, sahiplenilen her zaman sahibinin elinden kaçmayı düşünür.
Ey eski yar, beni dinle biraz,
Dediğim gibi tek seanslık sevmekten ibaret bu birliktelik
Gölgelerin uzadıkça renksiz kalsınlar elleme…
Birbirimize bağlanıp kalmayalım ki,
kavuşabilme sevincimiz olsun bir yerlerde,
isteyerek kavuşmuşsak,
birbirimizde kusur aramadan,
birbirimizi olduğumuz gibi kabul etmişsek,
kavuştuğumuzda sevinirsek eğer,
sevişelim;
yoksa kendi yollarımıza gidelim…