Peynire Sinen Muz Aroması
30 Ocak 2013 Çarşamba 15:18:27
Kantindeydim, yorgunluktan bitap düşmüştüm. Sınavları nasıl geçiştireceğim? derdine romanlarımı ne şekilde sıraya koyayım? derdi eklenmişti.
Şöyle bir silkelendim, kendime geldim ve çay istedim. Sonra da tostumu ısırdım. Geçmişe akmaya bayılırım. Bilinçaltı çeneleri ben uğraşayım, onu didik didik edeyim, cürretkar bir tavırla canına okuyayım diye var. Hadi burada bir pedal var, tam solumda duruyor. Onu hareket ettirdiğim vakit sizleri kollarınızdan kaldırıp (ileri teknoloji marifetleriyle donatılmış makinemiz koltuk altlarınızdan sıkıca tutar, böylece işini sağlama alır.) benim istediğim bir yerlere koyuverir. Benim sizler için düşündüğüm muhteşem bir yer var. Okul çağıma pat diye iniverdim. Pek de sabırsızsınız canım! Bastırılmış duyguların sonradan gün yüzüne çıkmak için beklediği o dönemi es geçmemi beklemeyin
Ne makale yazıyorum ne de tez geçiyorum. İyisi mi olayımıza dönüp betimsel bir tad verelim.
-O kadar gevezelik ettim ki ne anlatacağım aklımdan uçtu gitti. Şimdi anılarım bana sırt çevirdi ve galiba küskünler. Kafaları omuzlarına düşmüş, bu buruk bir ifade, küsme belirtisi diyebiliriz. Neyse, çok kurcalamayalım beden dili öyle aman aman bir şey değil ahbap!
Küçük U bayatlamış tostunu olanca sakinliğiyle beslenme çantasından çıkarır (ortaokuldaki matematik öğretmenim,bana üçgen diyen, çıkarma ile çıkartma yı iyi ayırt edin derdi. Kulakları çınlasın.) ve harf klasörünün yanındaki silgisini alıp dişlemeye başlar. Bir sorunu var galiba... Açık bıraktığı muzlu süt tostun üzerine boca olmuş. Talihsizliğin böylesi! Tostun içinde annesinin özenle sürdüğü salça ve bir de peynir var. Artık onlara güzelim muz aroması da eklendi.
Unun silgiyi dişlemeye çalışmaktan sıkılıp muzlu tostunu hızla mideye indirdiğini söyleyerek bitiriyorum. Muzlu tosta öğürenler buna sevinebilirler.
(Otobüste yazdım.)