Derunumuz ateşin bestelere mihmandar
İnim inim inleyen aşk sarhoşu semaver
Ömür geçip gidiyor acele et zaman dar
Bizdeki yorgunluğu ülfet ile alıver
İsli çaydanlık neden hüzne giriftar olur
Ney üflerken neyzenler sızı tutan tar olur
Nice zamandır seni çaya hükümran bildik
Nefesindeki buğu sardı iklimimizi
Çayın ıtırı ile dem be dem gamı sildik
Görenler hep kıskandı çay vakti ikimizi
Çaydanlığın isi mi Leylaya sürme olan
Abıhayata mı denk senden bardağa dolan
Üftadeler dört mevsim bestenigârı düşler
Musiki inceliğin zarafetin som sesi
İnce belliye yansır naz endamlı gülüşler
Isıtır içimizi demliğin has nefesi
Semaver semazenler sema eder daima
Benliği unutur da aşkı ederler ima
Hep başın mı dönüyor inliyorsun beş mevsim
İçindeki yarayı bilen muktedir Allah
Ateşle ettiğin dans semazenlerdeki im
Bir mumun alevinde sığınak bulur hep ah
Çayın berrak hâline yâr gamzesi mi sebep
Çayın albenisine kapılır üftade hep
Şebiyelda en uzun gecenin diğer adı
Zemheri ayazının çanına ot tıkar çay
Semaver senle güzel billur tenlinin yadı
Çay saati vurgundur karanlık geceye ay
Leyla çay mevsimine sureti çavan ece
Çayla aşk aynı soydan ikisi de tek hece
İnce belli sen ve ben ünsiyete talibiz
Nazın mümessilinden izin çıkar dört mevsim
Demliğin sükûtundan dudaklarda kalır iz
Hatıra atlasına nakşolur bin bir isim
Şiirlerin konusu asırlardır berrak çay
Bizi efkara bağlar on dördünde dolunay
Semaver aşkı anlat gecenin bir yerinde
Mecnunun hikâyesi Leyla ıtırlı andaç
Bizi kimse anlamaz yaramız ta derinde
Gamzedeyiz cihanda hüzün başımızda taç
Çayın usaresinden çare umar üftade
Semaver acele et dolmak üzere vade
Ankara, 24.04.2017 İbrahim Kilik