Akılda kalan sızı gamzesiyle gülüşü
Erguvan mevsimine renk katar İstanbul’un
Kanılmaz susuzluğun uykuları bölüşü
Firuze sabahlara aşk ile düşer yolun.
Minareler beş vakit semaya kanatlanır
İncecik hayallerin albenili sağnağı
Bir hayal süvarisi pusatlanır atlanır
Süveyda’yla İstanbul gönüllere aşk ağı.
Yedi iklim dolanır döner gelir bulutlar
Süveyda’nın gamzesi yaradır sinelerde
Hasretin dallarında çiçek açar umutlar
Lâleler boyun büker hicranlı gölgelerde.
Yedi tepe yedi sır yedi tuğlu efsane
Bizanslı kızlar şevkle Fatih’e sancak dokur
İstanbul’u sevmeye var binlerce bahane
Şairi şuaralar ona methiye okur.
Süveyda’nın gözleri İstanbul gizemli sır
İncecik parmakları hep yansır hayallere
Bu muhteşem edayı onurla taşır asır
Bırakılmaz ikili asla ihtimallere.
Bir yedi veren gülü Süveyda gönüllerde
Firuze akşamlara inen hatırlı konuk
İstanbul’la Süveyda bir efsane dillerde
İkilinin koynunda maveraya yolculuk.
Misilsiz hayallere çiseleyen haz gülü
İstanbul’un sinesi Süveyda’ya vatandır
Gönüllere ağ atar Süveyda’nın kakülü
İstanbul’la Süveyda doyulmaz hüsnü andır.
Ankara,26.04.2011 İ.K