Bir simyacı gibi bizi daha değerli bir şey yapmaya çalışıyordum
Onlar bizi böyle kabul etmeyecek
Kağıdın altından bir şeyler karalıyordum
Bu hikayenin sonu mutlu bitmeyecek
Her bir dalı çatallı bu ağacın hücre çeperleri parça parça
Kökten gelen suyu içimize çektikçe bitirecek bizi yavaşça
Allah gökten lanet okudu aşkımıza ahengli bir Arapça
Belki taşlaşacak bedenlerimiz ,üstümüzü binlerce alev topu sarsa da
Gök karardığında yer yarılıp açıldığında sakın elimi bırakma
Başka bir yer yok dünyadan başka
Babilin asma bahçelerinde bir salkım gibi
Başka bir aşk yok kutsal kitapta
Beni böyle kabul etmezsen sonsuza kadar azapta
Mevlana veya diğerleri
Unultulduk eski bir dolapta
Nefret kutsallaştıkça
Sonumuz yakın pis bir sokakta