siperde mektup okuyan dört asker
Mersin´de tayyare apartmanından sarkan sümbüller
türbe ziyaretinde iki sülün gelin
mendil arasında bir duada uyuyor umudum
uyandırmıyorum
günahtır rüyalarını bölmek bu aşkın
yarın diyorum
yarın
Ihlamur kasrının duvarlarına taze yel değer
avludaki mezartaşına bir sarhoşun başı düşer
iki bulut arasında ezilir gölgesi dev bir yüreğin
son sonbaharda düşen son yaprağımın altında uyuyor güneşim
uyandırmıyorum
öğlene kanı akmaz bu seherin
yarın diyorum
yarın
en uzak sahilde bir büyücü kımıldayamazken
aşkın sınırlarını belirleyen çizgilerin kaybolduğu bir masalda
karanlığın sol eline bırakıyorum yolumu
denizleri okumayı ögrendiğim yerde uyuyor sözlerim
uyandırmıyorum
bir okyanusu doldurmaz bu gözyaşları
yarın diyorum
yarın
sen tanırsın beni yüzüm yıkılırken
bir kazıda bir tanrının hırkası bulunurken
benim güzel çamaşırcım kokumu unutmaz
memeuçlarını öptügüm son secdede uyuyor bedenim
uyandırmıyorum
yarın diyorum
yarın