Yazma tutkusu doğum sancısı gibi...Özelliklede deli gibi yazmak isteyip, kelimelerin kağıda birtürlü dökülmediği zamanlar.Kağıda diyorum çünkü ben kalemle kağıdı hissetmek,mürekkebi koklayarak yazmak istiyorum.Klavyenin soğuk tuşları sadece bir aracı.Bi tarafta birbiri ardına dizilmiş aynı boyda aynı düzende harfler, diğer tarafta kağıda karalanmış aceleyle yazılmış ama kendini daha okunmadan hissettiren yazılar.Belki imla hataları olacak yazılarımda.Devrik cümleler.Ama ruhtan çıkıp klavye aracılığı ile yazıya dönüşe, belkide birileri tarafından okunan, her seferinde beni heyecanlandıran ve noktayı koyduğum anda yüzümde kocaman bir tebessüm oluşturan yazılar olacak bunlar.
KİTAP İZLERİ
Cumhuriyet'in İlk Sabahı
Şermin Yaşar
Cumhuriyet'in Şafağında Bir Çocuğun Adımları Tarihin büyük anlatılarını, savaşların ve kuruluşların destansı öykülerini kişisel ve dokunaklı kılmak edebiyatın en zorlu görevlerinden biridir. Şermin Yaşar, "Cumhuriyet'in
İncelemeyi Oku