yalnızlık üstüne yalnızlığın falı çıktığında kağıtlarda
inanışsız kaderlere iman edemem
zifir gözlerinde serçe kanları biriktikçe aynaya bakarsın
bu yetmez bir şairin duyduğu renkleri anlatmaya
küflü sularla yıkayamam bakışlarını
- mutasavvuf edanı kendine sakla - heteredoks seyirler izlemekteyim
bir ozan
sen mi sığacaksın yüreklere?
mitolojiler üstüne tanrılık kurduğundan beri şeytan,
suçlarından sıyrılmaya başladı felek
- firaklı adanışlarını kendine bırak - adına henüz sunaklar yapılmadı
çok kurban sunuldu boğa boynuzları arasında vicdanına
ve şeytan aforoz etti kötülüğünden
oysa dünyayı da iki boynuzun arasında sanırdın sen
yazık ki kuş cesetleri yapraklarda can izi bırakmışken
kayıp suratını maskeliyor tanrıçaların
gökyüzünün haremlerini kibeleye ortak koşarken de
düşüncesiz efsaneler yayıldı, söylenceleşti yokluğun
aynalardan yansıttın yeryüzüne serçe ağlamalarını
kan yeri, kan yüzü, kan tarlaları
şimdi bereketli ölümler peydahlıyor
ve altı kalın çizgilerle çizilmiş - ve ünlemlenmiş - gözlerim
bakmaktan usanmıyor
yapay mabedlerin düşmanıyım - bu bir kendini adayış -
boğa boynuzlarında yepyeni bir dünyayım...
incir yaprakları gözlerinin mahremiyet kapılarını kapamaya yetmedi
tecavüze uğradığından beri bakışların kendini suç sayıyorsun... ]