Varla yok arasındaki
ince çizgiyle değişir iklim-i hazanın çehresi
bir bakışınla
nedir diyorum aşk...
gece gündüz
ve her şeyin zıttı sonra
nasıl anlatılmalı bilemiyorum...
olmamışlığın hezimetine bürünen
kifayetsizliğiyle
bir şair
haykırıyor içimde
yüreğime dokundum ki;
adındır kitabem...
bir bilse gecene düşen yıldız
içimdeki seni
ne hacet mukayese
aldırma
ateş-i aşkı mukaddesdir
bırak
savursun bendeki külleri
kendimi unutmuş gibiyim belki
çıkıp gelsem diyorum
adımlarımı sayarak
gittiğim yerlerden
hafifliğiyle su üzerinde yüzen bir yaprak
hüzünlü hep serenat
ki; ben
dokunmadan incinen bir
kalbin filizi
ve diğer adımdır tebessüm
öteki yüzünde...