cam kırılmıştı
dudağında bir pencere / söz bir kanadı yaralı
koştu aklından yüreğine bir niyet tavşanı
gözlerin bir kapı aralığı
kalmak için zaman ıskalanmıştı
an yığılmıştı
şimdi bir gözlem kulesi / sis çökmüş yarınına
ufkunda bir yelkenlinin direğinin tepesi yitti ve karıştı kanına
umutların dalga kabarcıkları
kurtarmak için zaman ıskalanmıştı
çoğalmıştı
kitap arası gül kokusu / bos avuç sıcaklığı
kalemtraşında kaybolan bir kurşunkalem ve bos kağıt noksanlığı
üzerimde yaşamın yazgısız hatıra sağanağı
yazmak için zaman ıskalanmıştı