Tarımdır Bir Ülkeyi Ayakta Tutan Kuvvet
Bundan kırk sene önce, kendimize yeterdik / Çalışır çabalardık, üretip de terlerdik...
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
Bundan kırk sene önce, kendimize yeterdik / Çalışır çabalardık, üretip de terlerdik...
Kimler yazıp çizmedi ki seni... Kimler senin için günleri günlere ekleyip, bazı zaman geceler boyu uykusuz kalmadı ki? Bir sevgiliye giden yolda en büyük yardımcımızdın sen. Her ne kadar ucu yakılsa da o sevda şiirleri ile dolu mektupların, yine de o ateş sana ulaşmaz mektubun kıyısında köşesinde kalırdı
12 Ocak Badem Ezmesi Günü... Tatlı sevenler ve de badem ezmesini sevenler için çok güzel, çok özel bir gün. Sanırım o gün de badem ezmesi satışlarında da büyük patlama olacağı gün gibi aşikar. Ayrıca fıstık ezmesi ya da fındık ezmesi sevenlerde bizim niye böyle özel bir günümüz yok
Doğu Milletleri uyanacaktır. M.Kemal Atatürk / Sömürü ile geçen bir ömür
Gazete de böyle bir ilan gördünüz mü, ne yaparsınız? Apışıp kalırsınız, hatta apışıp kalmak da kesmez sizi, hayretleriniz bile şaşar da, fena mena olursunuz... Tabi böyle bir ilanı da hiç bir gazete basmaz, basmak istemez, direk erkeklerin kişilik haklarına saldırı olduğu için. Lakin bizim yan komşumuz Afitap Abla,
Uzak şehirlerin uzak kasabaların / Taşralı, eli yüzü düzgün /
Yunan Başbakanı mı, boş bakanı mı işte neyse ne, bir saatte Ankaraya varırız demiş. Kargalar durur mu? Durduğunu kim söylüyor, gak gak gak gak gak gak, diye gülüyorlar haliyle karga kardeşler... Bir de dış işlerden sorumlu bakanları Dangalos mu Pangalos mu, neyse ne işte... Ordumuz çok güçlü, boşbakanımızın,
Bir pet şişe, basit bir kullandığımız ve hiç düşünmeden attığımız bir madde... Su ya da kola şişesi, bir önemi yok, ne şişesi olduğu... Onu tabiatta başı boş, kendi haline bıraktığınız zaman, bin yılda, rakam ile de yazarsak 1000 sene de yok oluyor... Aşağı yukarı bizde sonra on on
Efendiiim uzun uğraşlardan sonra Mafya dedelerinden Rükrullah Topuğasıkar ile beraber olup bir röportaj yapacağız... Mafya Dedesi Rükrullah Topuğasıkar ile görüşme randevumuzu oğlu Mafya Babası Sinancan Topuğasıkar'dan aldık. ''Babam ile görüşebilirsiniz tabi yalnız çok da üstüne gidip eski yediği hurmalardan soru sormazsanız iyi olur o eski yediği hurmalar biliyorsunuz
Bir dağ köyünde soldu benim bütün gençliğim. / Bundan seneler önce yüreğimi bıraktım.
Kafamız bozuktur bizim çoğu zaman / alçaklıklara kalleşliklere / kahpeliklere
Vınnnn! diye bir geçer yanınızdan, hem de bir sağ bir sol yapıp şerit değiştirerek... Durur mu dil ve beyin Bunun da tek rakibi herhalde Türk Hava Yolları. Acelen ne, eceline mi susadın? Ya da dünya çok sıktı hemen öleyim gideyim derdindesin... Başka ne denir bunlara Slalom yapacaksan Uludağa
Ülkemden umudum var; / Şair biraz da umut taciridir, /
Hayat bu acı tatlı, ne hediyeler verdi / Alnımızın teriyle, yaşamakta güzeldi...
Sadece / göğüs kafesinin içinde taşıdığın / alelade bir et
Yetmedi mi Orta Doğu / topraklarında akıtılan kanlar / bir
Nerede başlar bu aşk? Kimisi kalpte der, kimisi gözlerde... Hatta kalpten kalbe giden bir yol vardır, ama kolay kolayda o yolu kimse göremez, derler... Bir bakışla mı başlıyor her şey? İlk görüşte aşk diyorlar ona. Sizin başınıza geldi mi bilemem, ama bana olmuştu bir zamanlar... Bazıları da Aşk
Günlerden hafta sonu / selam verip girdi içeri bir amca /
Bir de bu Ğ yi kim yumuşatıyor ona da bakmak lazım. Kendi kendine yumuşama özelliği mi almış acaba zaman içerisinde? Ya da bunun bir sevgilisi vardı da acaba o mu yumuşattı bu G yi? Hep mi böyle yumuşak kalacak kıyamete kadar? Tutup da Türk Dil Kurumuna bir dilekçe
Gözyaşıyla söndürdük / ateşlerin hepsini / artık ağlamak yoktur
1961 Ankara'da başlayıp devam eden bir hayat. İlk ortaokul, lise ve iki yıllık bir üniversite deneyimi, ticaret hayatı Ankara'da iki tane aslan gibi evlat biri dişi biri erkek aslan olmak üzere hayat mutlu bir şekilde akıp gidiyor. Biraz şiir, biraz öykü ve denemelerin sıcaklığında...
Elliyedi seneye sığdırılan bir yaşam. Geçip gidiyor işte şiir, deneme, öykünün sıcaklığında... Yirmi beş yıllık bir birliktelik iki de aslan gibi evlat daha ne olsun?
Mizah ağırlıklı öykü ve denemeler toplumsal ağırlıklı şiirler
Nazım Hikmet, Aziz Nesin, Erich Fromm
Aziz Nesin, Muzaffer İzgü,