Ahmet Zeytinci

Nerede Kayıyor Bunlar

İnsanlar zevk için, şevkle kayıyorlar. Bir de dillere pelesenk olmuş sinek kaydı, diyorlar. Bir türlü anlamıyorum ya da onlar anlatamıyorlar. Bu sinekler kayak ya da kızak kaymayı öğrenmişte bizim mi haberimiz yok? Buz pateni mi yapıyorlar? Hadi kaydı kaydı da niye hiç kimseler göremiyor bu ineklik yapan sinekleri

Nelerin Garantisi Varmış da Haberimiz Yok

Genellikle bu fal işini lüks semtlerde bana göre kafayı azıcık yemiş, kendilerinin de ruhsal sıkıntısı olduğu az çok anlaşılan bayanlar yapıyor. Belli ki birçoğunun terapiye fal baktıkları insanlar kadar ihtiyacı var. Bir kaç tanesini çok yakından olmasa da tanıma fırsatım oldu. Soruyorum size, bir falın nasıl bir garantisi

Öyle Bir Yemek Var mı ki

Dörtlü Nagıt diye bir yemek varmış. Sanki bir futbol takımının geri dörtlüsü gibi... Sağ bek Sarı Nagıt, sol bek top geçer adam geçmez Nagıt, ön libero sadece Nagıt, onun yan tarafında fırtına Nagıt... Breh breh breh! Adını bilmediğimiz, bilsek bile ne anlama geldiğini bir türlü çözemediğimiz yemekler bunlar.

Emekli Maaşı

Kerata da dediysem, Şemsettin bizden de üç beş yaş büyüktür, asker emeklisi, sizin anlayacağınız emekli başçavuş. Göz bebeğimiz ordumuza yıllar yılı gurur ile hizmet etmiş bir arkadaş işte. Ne güzel bir gurur zamanı gelince asker emeklisi olmak. Emekli bile olsanız askerseniz diğer vatandaşların size karşı davranışı, sivil emeklilere

Uğursuz Sayı

Bir insan telefonu açmıyorsa ya da meşgule alıyorsa, insan bir daha aramaz değil mi? Ama bunlar arsızlığı ele almışlar. Bıkmak ve usanmak diye bir şey bunların lügatlerinde yok herhalde. Benim de inadım inat bu konuda onlardan daha fazla. Başka bir deyiş ile dediğim dedik çaldığım düdük yani o

Çıkmayacak Var Ya

Çıkmazsa var ya, ki büyük ihtimalle çıkmayacak, bir de şöyle durumlar gelecek başınıza, bağırıp, çağıracaksınız, seri bilet aldıysanız belki de ağlayacaksınız, sevdiklerinizin kalbini kıracaksınız, niye çıkmadı diye... Anladık borçların var belki, çıksa iyi olurdu, borçlarını öderdin, ama, helalinden kazandığın paralar ile ödemeye çalış borçlarını...

Yapmayın İnsanı Yalnızlaştırmayın

Biz ilkokula giderken tebeşir vardı, kara tahta vardı... Tabi ki kırk senede elli senede çok değişti eğitimin maddi elemanları ve kalitesi, ancak her ne olursa olsun yüz yüze eğitimden vazgeçilmemeli... Sevginin, birlikteliğin, dayanışmanın anahtardır yüz yüze eğitim... O derslerden sonra nefes alınan, bir oh denilen teneffüslerde, çocuklar haşır

Bir İş İki İş Üç İş

Çok sakıncalı bir durum gerçekten, üç beş tane işi ayrı ayrı yapmaya kalkıyorsanız zaten çok yoğun bir insansınız demektir. Gazetenin spor sayfası, her ne hikmetse biz Türk erkeklerini çok cezp eder. Fenerbahçe berabere kalmış, Kartal yabancı saha da galip, Trabzon berabere, sonra televizyonda ki o popüler diziye bakılacak,

Sade Bir Yaşam O Kadar Güzel ki

İnsanın elinin emeğini, alnının terini ağız tadı ile yemesi kadar güzel ve insanı mutlu edebilen başka bir şey var mı hayatta? Tiriliyonlarınız olsa ne yazar? Takip etmişsinizdir mutlaka eski zenginlerimizden birinin ölünce cesedini bile çaldılar, adamı mezarda bile rahat bırakmadılar. Ne yapayım öyle zenginliği, öldükten sonra bedenimi de

İlla Bunalım Takılmak İstiyorsanız

Kız arkadaşınız mı terk etti? Olabilir ya, ilk terk edilen siz misiniz sanki? Öyle hap map içip da sakın canınıza kıymaya filan kalkmayın, hem ilaçlar ne kadar sizin haberiniz var mı? Alın Gencebay kaseti ya da Ferdi Baba kaseti, yanına da bol acılı bir adana söyleyin, bir de

Cari Açık

Cari Açığa karşı gardınızı alıp açık vermemeniz lazım. Hele de aile bütçesinde açık oldu mu, aileyi yerle bir eder. O zaman ne yapıyoruz, maymunlar gibi yiyeceğimiz maddeleri mabadımızda ölçüp, çıkartabilir miyiz bunu, diye tespitini yapıp, sonra yiyoruz. Ödeyemeyeceğimiz borçların altına girmiyoruz.

Bu da Bir Ödeme Sistemi

Bu sitemin adı ÖÖS... Dediğim gibi burada çok güzel bir eylem var, açılımı Öpücük ile Ödeme Sistemi, ÖÖS, yani bir çok esnafın zamanında bizlere ve başka dürüst esnaflara yaptığı gibi, senedinizi, çekinizi ya da nakit borcunuzu ödemiyorsunuz, borçlusu olduğunuz kişiyi gidip yanağından öpüyorsunuz... Hatta öptükten sonra bazıları Öpeyim

Hayallerimize Sınır Koymayalım

Oooooh! Hayallerime sınır koymasam, ben neler yaparım neler... Zaten ben koymuyorum hayallerime sınır, sınırı ekonomimiz koyuyor. Otuz senedir bir denk bütçe yapamadık gitti vesselam, daha ne olsun... Ben de gidip sabah kahvaltısını Londrada yapmak istiyorum zaman zaman, ama sonrasında bakkaldan gidip yüz gram tulum peyniri, bir ufak tereyağı

Doğaya Karşı Bu Kadar Acımasız Olmayalım

Akıl ve aklını kullanmasını, makine yapmasını bilen tek varlık olarak bizler ne yapıyoruz? Yaptığımız tek şey kendi ellerimizle yaşadığımız zamana ve geleceğe, çocuklarımızın geleceğine ihanet etmek, dünyayı yaşanılabilir olmaktan çıkarmak için elimizden geleni ardımıza koymamak. Sorarım size bu mu insanlık, bu mu ortak akıl, bu mu Tanrı inancı

Başa Dön