Gelin Azıcık Bu Vatanı Sevin
Bir kıza arkadaşlık teklif etmeye kalksak / ne der diye günlerce düşünürdük arpacı
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
Bir kıza arkadaşlık teklif etmeye kalksak / ne der diye günlerce düşünürdük arpacı
Geceyi tutuşturdum bir şiir ile / yürek zaten yangın yeri /
Üç aylık çocuğunu ağlıyor diye döve döve öldürüyor bir cani bir anne, yetmiyor bir de sobada yakıyor... Böyle kadınları niye evlendirirler ve çocuk sahibi olmasına izin verirler ki? Anlamak zor gerçekten. Bir saçma laftır bir çoklarınız duymuşsunuzdur Dayak cennetten çıkmadır. derler, cennette dayak ne arasın, sevdiklerine cehennem azabı
Evet, bu gün Dünya Engelliler Günü ... Her sağlam insan aynı zamanda bir engelli adayı. Tabi ki Allah hepimize önce sağlık versin, kimseleri engelli sınıfına sokmasın... İstenilen bir durum değil. Çoğu zaman toplumumuzun engelliler bakışı ön yargılı... Bu kısır döngüden insanlarımızın kurtulması lazım...
Bekle bizi Ankara, / Bekle bizi; İzmir, İstanbul, Bursa diye haykırıyordu,
Okuduğum gazeteleri kesinlikle çöpe atmam, bir yerde saklarım, biriktiririm... Atasözünün tecellisi bir bakıma Sakla samanı gelir zamanı. geliyor da bir zaman sonra... Benim her gün gazete aldığımı bilen esnaf kardeşlerim, sırayla bana gazete almaya gelirler... Bir gün Yasin adamlarını gönderir, gazete ister, başka bir gün Apti abi gelir
Gece gelirde yakama yapışır / umurunda değildir / senin saçların
Sosyal Medya da zaman zaman görüyorum dinimiz İslam ile Kur'an ile dalga geçmeye çalışanları ve üzülüyorum gerçekten, bu aklı kıt insanda demeyeyim de, yaratıklara... Kur'an yakmaya kalkıyorlar, birbirlerine fırlatıyorlar Kur'anımızı... İllaki azapları da çok çetin olacaktır tövbe etmedikleri takdirde...
Gece asıldı yine / pencerelere ve gözlerime arsızca / kapıdan
On dört tane kredi kartının da şifresi akılda zor tutulur ya! En iyisi kendime has bir yöntem geliştirmem, bulmam lazım. Tarihe biraz merakımız var, oradan yürüyelim bakalım. Zırt Bankın şifresi İkinci Abdülhamitin tahta çıktığı yıl olsun, olabilir yani... Onu hallettik, geride daha on üç tane kart var. Dur
Geçen gün elmalar kızmış bana / Yeme bizi. diye bir şey söylediysek biz
Bardaktan boşanırcasına / damlalar yeryüzünü ziyarete geliyordu / ve o
Annem bazen pırasa yemeği yapar, ıııııııh o da ne? Ben yemeeeeem! Yemezlerrrrr... Bir yeme iki yeme, üç yeme, gelsin köfte patates yine sofraya... Bir de şu senede bir yaptıkları tatlı var, o da ne öyle, içine her şeyi koyuyorlar. Aşure miymiş neymiş adı... Annem bir kaşık, iki kaşık
Çat Kapı bir sevdamız olsun / aç yüreğini bir selam ya da nasılsına
Cümle aynen şöyle ''Akrabalarınızı bulamıyor musunuz Müge Anlıyı meşgul etmeyin. Resul'den bir bilet alın akrabalarınız sizi bulsun.'' Resul Seyyar Milli Piyango Bayisi
Ne kadar doğru bir tespitte bulunmuş bu piyangocu kardeşimiz. Çulsuz iseniz, cebinizde beş kuruş, on kuruş hatta bir lira bile yoksa, en yakın akrabanız
Bu X var ya bu X hep başımın belası... Bilmem sizin de başınıza bela oldu mu, ortaokul ve lise yıllarında? 2X+1= 0 İSE X kaçtır... Ulan X sen yalnız kalacaksın diye ben hep sınıfta çaktım yahu! Hep derdimiz senin yalnızlığındı... Yok muydu oğlum bir kız arkadaşın? Kız arkadaşın
Dünyanın en iyi öğretmenleriydi onlar / Yüreğimize taht kurmuşlardı /
Bir çocuk öldüğünde / aynı acılardır ruhumuzu titreten / boğazımıza
Bu gün 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü... Çocuklar cennet meyveleri, bizim canlarımız, ciğerlerimizin parçası, en nadide varlıklarımız, onlarsız bir dünya düşünsenize ne kadar tatsız tuzsuz olurdu... Bir çocuk hele de sudan bir sebepten ağlamaya görsün yerle bir olur ruhumda, bedenimde...
Gelelim terlik fırlatma tekniklerine. Anneler mutlaka bir köşeye ayırırlar fırlatılacak terliklerini. Her terlikte bebelere fırlatılmaz. Fırlatılan terliğin hızı saatte kırk kilometrenin altında, doksan kilometrenin de üstünde kesinlikle olmamalıdır. Kırk kilometrenin altında oldu mu hedefe ulaşması, üstünde olduğu zamanda yaralaması ihtimal dahilindedir...
1961 Ankara'da başlayıp devam eden bir hayat. İlk ortaokul, lise ve iki yıllık bir üniversite deneyimi, ticaret hayatı Ankara'da iki tane aslan gibi evlat biri dişi biri erkek aslan olmak üzere hayat mutlu bir şekilde akıp gidiyor. Biraz şiir, biraz öykü ve denemelerin sıcaklığında...
Elliyedi seneye sığdırılan bir yaşam. Geçip gidiyor işte şiir, deneme, öykünün sıcaklığında... Yirmi beş yıllık bir birliktelik iki de aslan gibi evlat daha ne olsun?
Mizah ağırlıklı öykü ve denemeler toplumsal ağırlıklı şiirler
Nazım Hikmet, Aziz Nesin, Erich Fromm
Aziz Nesin, Muzaffer İzgü,