Bebekler Ölmesin Bir Daha
''Bebekleri gömecek yer bulamıyorlar'' / ''Gazete haberi'' / Sel her
''Bebekleri gömecek yer bulamıyorlar'' / ''Gazete haberi'' / Sel her
Çok kalabalığız bu sıralar, ben diyeyim beş yüz, siz deyin altı yüz yedi yüz ya da bin. Amaaaan neyse ne yahu! Kalabalık olduk mu bir potada eriyoruz adeta, yaptığımız hizmetlerde çok seviliyor hem de çok. Her zaman demleniriz demlenmesine de sabahın serinliğinde de pek bir güzel oluyor bu
İnternetten yap ödemeyi, adresi ver ne istiyorsan, Drona yüklesinler hooooop beş dakika da bilemedin on dakikada alacağın şey, şehrin bir ucundan sana ulaşacak. Dron geldi mi ''Oooo hoş geldin beş gittin, yorulmuşsundur gel içeride bir kahve iç ya da bir bardak su vereyim sana, azıcık soluklan'' muhabbetleri olmayacak
Selamın aleyküm.
\- Aleyküm selam.
\- Buralarda ucuz bir otel filan var mı?
\- Var hemşerim buraların hemen hemen hepsi otel.
\- İyi midir o gösterdiğin otel. Senin memleket nere hemşerim?
Dedemde sana dayanmıştı / ben de dayandım / hemen de
Muhteşem Süleyman lakaplı, İslamköyün Yiğidi büyük devlet adamımız Süleyman Demirel de öyle söylemiş Meseleleri mesele yapmazsanız mesele diye bir şey kalmaz. demek ki neymiş efendim, meselelere kafayı takmayacağız. O zaman neremize takacağız? Hiç bir yerimizi takmayacağız... Şeyimize bile, şeyimize bile derken yanlış anlaşılmasın, omurilik soğanından ve sarımsağından dem
Ben kimseden saklamasam da göz yaşlarımı, bazı zaman yalnız ağladığımda olmuştur. Ama en güzeli de ne biliyor musunuz, ağlayacak bir omuz bulmak, kadın ya da erkek fark etmez. Bir çok kimse ile mezhebine, meşrebine bakmadan birlikte gülersiniz, kimi akrabanızdır, kimisi yakın arkadaşınız. Oysa ki beraber ağlayabildiklerinizdir sizi en
Devletin adını tabi kendi istekleri doğrultusunda Afganistan İslam Emirliği olarak değiştirdiler. Bu daha başlangıç. Kadınlar tek başına sokağa çıkamayacak, içki sigara zaten yasak. Kırbaç cezası olacak, yakın zamanda sokaklarda görülür... İdam cezaları da haklı haksız demeden, herkesin gözü önüne gelecek.
İçimde şehirler boğulur / boğazım düğümlenir / mevsimse hiç fark
O asker ocağında haksız yere yenilen sopalar, aile ortamında birbirlerinin kul haklarına giren ana, bacı, kardeş ve bilumum akrabalar, ticaret hayatında tahsil edemediğiniz alacaklar. Bunların hepsinin mutlaka bir hesabı var. Hem dünyada hem de ahirette... İyi ki de var, iyi ki de günü gelince hesabı sorulacak...
Bizler yıllar yılı ticaret hayatının içindeyiz. Seksenli yıllarda işler şimdikine nazaran daha iyi idi. İyi kazanıyorduk. Ne zaman ki büyük şirketler işin içine girdi, bizim gibi küçük esnaf tayfası da gelir kaybına uğradı haliyle. Bu ayakkabıcılar içinde, bakkallar içinde, terziler içinde, diğer küçük esnaf takımı içinde böyle...
Refah seviyemiz arttı haliyle, hiç bir ev de tek televizyon yok artık İki, üç dört, hatta daha bile fazlaya çıkıyor evlerde ki televizyonların sayısı... Her ne kadar Avrupalılar ve Amerikalılar çok seyretmeyip, okuma yoluna gitseler de, biz Türk Toplumu bir türlü vazgeçemiyoruz televizyondan. İyi de etmiyoruz kanımca... Çocuklar
Voleybolda Amerikaya ve Koreye kaybederek altıncı olduk. Kızlar ağlamışlar madalya alamadıkları için, gülecek halleri yoktu herhalde. Yenildik ama ezilmedik, muhabbetleri her zaman dağarcığımızda zaten. Yenseydik de bir sefer, ezilseydik, olmuyor işte bir türlü...
Bazı kelimeleri, dilden atamazsınız. / Onlar bizim olmuştur, onsuz yatamazsınız... /
Ay ışığı görünce gözbebeklerim büyür; / Ay ışığı önünde gölgem zamana yürür.
Ooooo bakın karşıdan kim geliyor... Şimdi ismini söyleyeceğim siz de hemen hadi ya bu O mu gerçekten diyeceksiniz...
\- Sayın Sosyal Medya fenamenlermiz... pardon fenomenlerimizden Suat Asosyal bey...
\- Evet, siz bakmayın soy adımın asosyal olduğuna ama ben bir sosyal medya fenomeniyim, hatta en fenomen benim,
Öyle severim, iş yerindeki sokak kedilerinin hepsini. Kimisi yüz verir, kimi pas verir, kimisi de hiç iplemez. O iplemeyenleri zaten kolay kolay sevemezsiniz de... La der illa demezler. Kedi doğup da gözleri açıldığı zaman yakalayıp sevdiyseniz, sonrasında da seversiniz, yok eliniz değmediyse bir daha kolay kolay değdirmezler...
Sevdiğiniz ile evlenirsiniz bir artı birken çocuklarınız olur iki artı bir, iki artı iki, iki artı üç olursunuz zaman zaman... İki artı yedi, iki artı on bir, iki artı yirmi olanlar bile olur bu evliliklerde, ama siz onlara bakmayın, hem de hiç özenmeyin derim. İktisat ve ekonomi ilminin
Ben yitip gittiğimde / yine çiçekler açacak dağ başlarında /
Akşam saatlerinde yine adı Türkçe olmayan bir saçma sapan kanalda kadınlar yolda kavga etmişler, arkadaşlar haber diye bizlere bunu pompalıyorlar, adeta beynimizi iğfal ediyorlar... Yangınlar ile ilgili tek bir haber yok. Pes doğrusu pes... Nasıl bir duyarsızlıktır bu anlamak zor gerçekten...
1961 Ankara'da başlayıp devam eden bir hayat. İlk ortaokul, lise ve iki yıllık bir üniversite deneyimi, ticaret hayatı Ankara'da iki tane aslan gibi evlat biri dişi biri erkek aslan olmak üzere hayat mutlu bir şekilde akıp gidiyor. Biraz şiir, biraz öykü ve denemelerin sıcaklığında...
Elliyedi seneye sığdırılan bir yaşam. Geçip gidiyor işte şiir, deneme, öykünün sıcaklığında... Yirmi beş yıllık bir birliktelik iki de aslan gibi evlat daha ne olsun?
Mizah ağırlıklı öykü ve denemeler toplumsal ağırlıklı şiirler
Nazım Hikmet, Aziz Nesin, Erich Fromm
Aziz Nesin, Muzaffer İzgü,