Biz de Tutunduk Kıyısından Köşesinden Yaşamın
Biz de tutunduk kıyısından köşesinden yaşamın / sabahın seher yeli kapımızı nazlı nazlı
"Karanlık gece, yıldızların en parlak olduğu zamandır; hayallerin ışığıyla yazmaya devam et."
"Karanlık gece, yıldızların en parlak olduğu zamandır; hayallerin ışığıyla yazmaya devam et."
Biz de tutunduk kıyısından köşesinden yaşamın / sabahın seher yeli kapımızı nazlı nazlı
O kadar tatlı, o kadar güzel bir meyvedir ki hemen hemen her mevsim yersiniz elmayı ama dalında taze olarak, ama buzhanede saklanmışını. En başta cildi güzelleştiriyor. Yani bu demek ki buluğ çağında ki gençler fazla elma yerlerse, yüzlerinde daha az sivilce çıkacak, ciltleri pürüzsüze yakın olacak. Bu da
\- Şşşştt birader sen bu gün bakıyorum şakır şakır, takır takır para sayıyorsun...
\- Ne yapalım birader işimiz bu. Sen saymıyor musun sanki?
\- Doğru ben de sayıyorum da bu gün bana pek fazla iş düşmedi... Hep fatura yatıranlar geldi, elli lira yüz lira senin anlayacağın...
Yıllar yılı televizyonlardaki tartışma ortamlarında yüzlerce değişik konuyu tartıştık durduk sabahlara kadar hem de. Sonuç ne? Bir yere varabildik mi, hiç kimse karşısındakinin düşüncesini kabul etti mi, çok azı dışında. Ancak programı sunanlar çoğunlukla ceplerini doldurdular, bir de televizyon kanalları reyting aldıkları için reklam gelirlerini arttırdılar, gerisi boş...
Ormanları yakıyoruz, hem de bile bile... Yanan ormanlar ile birlikte onlarca canlıda hiç hak etmedikleri şekilde kavrularak ölüyor yok oluyor... Nehirleri ve denizleri kirletiyoruz, fabrikaların pislikleri, sularımızı mahvediyor, duyarlı insanların dışında da kimseler seslerini çıkartmıyor...
Benim gibi ağlar onlarda / geceyi yarar çığlıkları / Filistinli
Of ki of durmadan yazıyorum on dakikadır, elimde yoruldu ama yine de durmak yok yola devam. Gülse Birsel'in dediği gibi ''Bu memleketi ben kurtaracağım.'' Yok, yok yine de ısrar etmiyorum, siz veya bir başkası da kurtarabilir, biz geçmişte çok kereler kurtarmıştık. Ekonomiyi rayına oturttuk, anarşiyi sonlandırdık, dış borçları
Epeydir kullanırım, dur dur kullanırdım demem lazım aslında bu gözlüğü... Dili geçmiş zaman olduğuna göre kırıldığını hemen anlamışsınızdır. Bu meret gözlük aslında daha önce yedi yüz seksen bir kere yere düştü de bir şey olmadı. İşte bu yedi yüz seksen ikinci düşüşünde camı da kırıldı, sapı da. Ben
Sanırım şiir beni bırakacak / boşayıp gidecek eski sevgilisine aheste aheste
''Srebrenitza'da 11 Temmuz da Şehit Düşen tüm soydaşlarımızın anısına saygı ve gözyaşlarıyla'' /
''15 Temmuz da alçaklara göğsünü siper edip şehit olan tüm kardeşlerimizin aziz hatırasına saygı ve göz
''11 Temmuz 1995'de güvenli bölge ilan edilen Srebrenitza'da Sırp Katilleri ve Hollandalı BİRLEŞMİŞ İLLETLER askerlerinin iş
Çocukken elbiselerimiz kirliyse de yüreklerimiz temizdi / ara ara kavga etsek de arkadaşımız
Ne de içimizi aydınlatırdın / hem de sokakları ağaçları ve kaldırımlarımızı
Çiğ süt en başta midenizi bozar yahu! Mideniz bozuldu mu aklınız başınızdan gider, aklınızda başınızdan gitti mi, her ne iş yapıyorsanız yapın saçmalarsınız, diyeyim size... Onun için yeni bile doğdu iseniz, annenizin memesini bile emiyor iseniz, o süt helal mi haram mı, diye annenize sorun, yok sormadınız, başkasına
Ülkenin genel durumunu göz önüne alırsak, bir kaç zamandır, ne memurlar, ne esnaflar, ne öğrenciler, ne de emekliler gidişattan pek de memnun görünmüyor. Bizler bu durumda sıkıntılı memurlar, sıkıntılı esnaflar, sıkıntılı öğrenciler, sıkıntılı emekliler, sıkıntılı ev hanımları olarak yaşıyoruz hayatımızı. Sıkıntı bizim göbek adımız bundan sonra. Hem de
Bir iki hafta önce ki skeçte adam dedesini anlatıyor. Önce dedesini cepheye savaşa gönderiyor. Savaşa giden dede Sakarya Meydan Savaşında, bir bakıyor sonra tak topukkkk... Yine devam ediyor anlatan arkadaş. Dedesi Çanakkaleye gidiyor orada da cepheye ulaşıyor şöyle bir bakış fırlatıyor karşı tarafa, tak oradan da topukkkk.... Sonra
Hafta sonları salona gide gele bir şeylerde kapıyoruz hocamızdan. Üç ayda bir kuşak imtihanı varmış, biz daha beyaz kuşak dayız, daha ileride bunun sarısı, yeşili, mavisi, kırmızısı, siyahı var. Günler gelip geçtikten sonra kuşak imtihanı geldi çattı. İçimizde bir kıpırtı bir heyecan sormayın gitsin. O çocuk aklımızla yüreğimiz
''Şiirim gibi yaşadım.'' diyor üstat Hilmi Yavuz ... / İnsan şiiri gibi yaşayabilmeli
İlham Perileri, Peri Kardeşler... İn, Cin çift kale maç yapıyor olabilir, siz de gidip o in ve cin tayfasına takılmayın lütfen, onlar sizi takıma almaz zaten... İlhamlarımız azaldı mı gelin bizlere ilham takviyesi yapın. Hele de bahar ve yaz aylarını bizlere boş geçirtmeyin... Sonbaharda ve kışta zaten çok
1961 Ankara'da başlayıp devam eden bir hayat. İlk ortaokul, lise ve iki yıllık bir üniversite deneyimi, ticaret hayatı Ankara'da iki tane aslan gibi evlat biri dişi biri erkek aslan olmak üzere hayat mutlu bir şekilde akıp gidiyor. Biraz şiir, biraz öykü ve denemelerin sıcaklığında...
Elliyedi seneye sığdırılan bir yaşam. Geçip gidiyor işte şiir, deneme, öykünün sıcaklığında... Yirmi beş yıllık bir birliktelik iki de aslan gibi evlat daha ne olsun?
Mizah ağırlıklı öykü ve denemeler toplumsal ağırlıklı şiirler
Nazım Hikmet, Aziz Nesin, Erich Fromm
Aziz Nesin, Muzaffer İzgü,