Korkun Çocukların Gözyaşlarından
''Ortadoğunun bütün mazlum ve gözü yaşlı çocuklarına.'' / Korkun çocukların gözyaşlarından
"Her yeni gün, ruhun sayfasına yazılmayı bekleyen bir şiirdir; kelimelerini cesurca seç ve hayatını anlamla doldur."
"Her yeni gün, ruhun sayfasına yazılmayı bekleyen bir şiirdir; kelimelerini cesurca seç ve hayatını anlamla doldur."
''Ortadoğunun bütün mazlum ve gözü yaşlı çocuklarına.'' / Korkun çocukların gözyaşlarından
Neden ağlar bu timsahlar onu da iyi bir araştırmak lazım... Kafamda bir dolu sorular, bitmeyen sorgulamalar... Dur bakalım bulacağız neden ağladıklarını... Sakın sevdiklerini başka bir tanıdık ya da yabancı timsaha kaptırmış olmasınlar...
Oysa ki ajanlık ve istihbarat böyle bir şey değil kesinlikle... Belki o 1900' lü yılların başında da böyle bir şey değildi, ama böyle bir imaj yaratıldı malum çevreler tarafından. İstihbarat yirminci yüzyıl ve yirmi birinci yüzyılda artık bir bilim haline gelmiştir. Devletler birbirlerini uzaydan uydular aracılığı ile dinliyorlar.
Nasıl bir anlayış, nasıl bir duyarsızlıktır bu, hem de edebiyat dünyasında yapılan bir duyarsızlık... Şairler ve yazarlar, savaştan, zulümden, soykırımdan yana asla olamazlar, olmamalılar... Edebiyat, edepli insanlar tarafından yapıldığı zaman daha da bir anlam kazanır, bunu akıldan çıkartmamalı...
Ağızlara sakız olmuştur hep / kime sorsan / olur olmaz
Biz horona tutuştuk mu / yanar kavrulur yaylalar / dağlar
Bu işin püf noktası şudur aslında, bunu da ben kendim engin tecrübelerimle buldum. Hanım gördünüz mü hangi yaşta tahmin ediyorsanız on aşağısını söyleyeceksiniz, onu söyleyin gerisini merak etmeyin. Onu duyunca hanımların ağzı kayık gibi olur, ağzı açık ayran delisi gibi ağızları yayılır...
Bırakma babanın elini çocuk / ne küçükken ne de büyüyünce /
Bunu görünce o çok satan gazetelerin birinde aman Allahım dedim ne de güzel bir uygulama bu, insanları intihardan vazgeçirmek için güzel bir telefon numarası. İntihar yaz 77767574 e gönder hemen size dönelim.Köprüden mi atlayacaksın, köprü mü çok yüksek? Hemen ara 77767574 numaralı telefonu sana köprüden atlamanın, ne köprüye
Burada insanlara kefen biçilmez. / Senin ellerini kanatırken, / Rüzgar
''Hayatları azgın dalgalar arasında yitip gidenlere'' / Mülteci deseler de adımıza
Kim koyuyor arkadaş bu muz kabuklarını kaldırımlara... Hadi ben görmesem de bassam düşsem, bir yerim kırılsa, kim verecek bunun hesabını? Ya birader yedin muzu, Çikita ya da Anamur Muzu her neyse, şunu çöp bidonuna atsana arkadaşım...
Sekseniki yılının sonbahar ve kışı / Dört arkadaş dört güzel coşku dolu yürek
Sigarayı bırakalı uzun yıllar oldu. Ben diyeyim on sene, siz deyin onbeş sene, yok, yok demeyin onyedi sene olmuş dile kolay... Tabi ki kimselere tavsiye etmiyorum, hele de gençlere... Çocuklarım içmiyor çok şükür bu da benim büyük tesellim aslında... Ne mutlu bana...
Denizciler caddesinin en kral ciğercisi / seyyar ciğerci, ama ne ciğer yapar
Geçen gün arabasının muayene zamanı gelmiş, bakmış lastikler kötü, bu lastikler ile araba ömrübillah muayeneden geçmez, dört tane çıkma lastik almış, hesapta ucuza getirecek. Muayeneye bir girmiş yine geçememiş muayeneden, al başına dert, iki türlü zarar. Aldım karşıma birgün''Tahsin dedim bedava mezar bulsan ona da gireceksin cumburlop ''
Bu şiddet sarmalı Kurtlar Vadisi denen saçma sapan dizi ile başladı... Mafya ve derin devlet ilişkileri ısıtılıp ısıtılıp millete izlettirildi... Senaryo yazarları ve oyuncular malı götürdü tabi ki... Bizim mafya ile yasa dışı işler ile ne alakamız olur ki? Şimdilerde reytingleri yerlerde sürünse de bir zaman bayıla bayıla
Aşk bu sağı solu hiç belli olmaz. Bazen dibinize kadar geliverir, bazen de aylarca yıllarca yanınıza uğramaz, uğramaz uğramasına da siz de ona yine küsmezsiniz. Amiyane tabir ile şeytan tüyü vardır bu aşk denen merette. Sevdiğiniz terk edip gitmiştir sizi, belki de sizin ile adamlığı kıyas kabul etmeyecek
Kedilere nankör hayvanlardır derler, tabi ki bu insanların bir yakıştırması onlara, derinliğine araştırsanız mutlaka kedi sevmeyen bir adamın ağzından çıkmıştır bu cümle. Peygamberimiz Hazreti Muhammed s.a.v'de kedileri çok severmiş. Düşünün bir kere Hazreti Muhammed'in sevdiği bir varlık pis ya da nankör olabilir mi? Kedilere bu yakıştırmayı yapan insanlar
Her bölümde elli altmış tane figüran telef oluyor. Eee, tabi o telef olan figüranları da bir öteki bölümde tekrar canlandırıp tekrar öldüremiyorsunuz... Seyirci hemen anlıyor, sosyal medyadan bizi mesaj yağmuruna tutuyorlar... Gerçi Allah var, figüranlarımızın hepsi kaliteli işin ehli adamlar, iyi de ölüyorlar, öleceksin bu bölümde dedin mi...
1961 Ankara'da başlayıp devam eden bir hayat. İlk ortaokul, lise ve iki yıllık bir üniversite deneyimi, ticaret hayatı Ankara'da iki tane aslan gibi evlat biri dişi biri erkek aslan olmak üzere hayat mutlu bir şekilde akıp gidiyor. Biraz şiir, biraz öykü ve denemelerin sıcaklığında...
Elliyedi seneye sığdırılan bir yaşam. Geçip gidiyor işte şiir, deneme, öykünün sıcaklığında... Yirmi beş yıllık bir birliktelik iki de aslan gibi evlat daha ne olsun?
Mizah ağırlıklı öykü ve denemeler toplumsal ağırlıklı şiirler
Nazım Hikmet, Aziz Nesin, Erich Fromm
Aziz Nesin, Muzaffer İzgü,