Yüreklerinde Şiir Taşıyanlar
Sadece / şiir yazanları okuyanları değil / yüreklerinde şiir taşıyanları
"Her yeni gün, yaratıcılığın ve hayatın anlamını keşfetmek için yeniden doğan bir fırsattır."
"Her yeni gün, yaratıcılığın ve hayatın anlamını keşfetmek için yeniden doğan bir fırsattır."
Sadece / şiir yazanları okuyanları değil / yüreklerinde şiir taşıyanları
Ayşe Hanımların evine on beş günde bir temizlik görevlisi olarak gelen Safinaz Görevkadını, Ayşe Hanımın komşusu Nazan Hanım tarafından da görülüp beğenilince, yüz seksen Türk Lirası karşılığı ve artı yemek ve yol parası da dahil edilerek transfer edilmiştir... Transfer olduktan sonra çok mutlu olduğunu söyleyen Safinaz Hanım Artık
Ölüm Allahın emri ayrılık olmasaydı. derler. Tabi Her nefis ölümü tadacaktır. ANKEBUT/57 ayetine istinaden. Dünyaya gelmiş herkes bir gün ruhunu Rahmeti Rahmana teslim edecek. Cennet ve cehennem, ahiret hayatı gerçeği, inanan insanlar için her zaman var olmaya devam edecek. İnanmayanların da kendileri bilir, hiç kimseye bu konuda baskı
Günaydın mavi atlas / günaydın göklerdeki sarı saçlı şehzadem güneş /
İyi de şarap şişesinde, votka şişesinde, bira şişesinde balık olsam niye dememiş bu Orhan Veli dostumuz? Yok, yok ben anladım. Rakıdan başka bir şey ağzına sürmediğinden belki de böyle bir dize yazdı. Sürekli şarap içiyor olsaydı, rakı değil şarap şişesi olurdu, balık olmak istediği yer...
Zeytinleri sayarak yerdik biz, dedi Küçük Mustafa, / Tereyağını balı senede bir,
Otobüste uyuyan ya da uyuma numarası yapan delikanlılar, genç kızlar ayrı bir numune, iletişim kuramadıklarımız arasında... Bahanelerde hazır, hemen üstünüze boca ederler Yok sınavları varmış da sabahlamışlar, mış da mış mış. Seksen yaşında ki bir yaşlı teyzeden ya da otobüse bastonu ile binmiş yetmiş beş yaşında ki bir
Son kullanma tarihi / yıldırım hızıyla geçti mi diktatörün /
Saçların siyahmış, ak mış / Birileri sana kafayı mı takmış? /
Hani bilirsiniz, bu geçmişten gelen kısa notu. Mark Twain 'Dünyanın en kolay olayı sigarayı bırakmak ben binlerce defa bıraktım.'' Diye bir laf etmiş. Lise yıllarında Mark Twain'den pek haberimiz yok tabi ki bizim. Gelelim ilk sigara bırakma denememize ve daha sonra on beş yirmi kere denediğim bırakma maceralarımdan
Uçan kuşa borcun varmış diyorlar bana... Var tabi var. Bu devirde borçsuz insan mı var? İlk önce leyleklere borç yaptım... Leylekler mi diye hemen soracağınızı anladım zaten... Leylekler bizim basketçi çocuklar canım. Mahallemizin uzun boylu bebeleri... İyi de para kazanıyorlar ha basket oynayarak. Sıkışınca istedim tabi onlardan bir
Dünyada savaşlar ve fakirlik hiç eksik olmuyor... Bizler, yani gelişmekte olan bir çok ülke ise bu duruma kayıtsız kalsak da fazla bir şey elimizden gelmiyor... Bu gün dünya üzerinde Birleşmiş Milletler Topluluğuna üye olmayan ülkeler yok denecek kadar az. Süper Güçlerin beş daimi üyesi içinde, ne yazık ki
Sen Oku dersin Yarabbi / besmele çeker / başlarım önce
Bir ara hatırlarsınız televizyonlarda ki bir komedi programında Gazman diye bir tip vardı, ünlü bir komedyenin canlandırdığı. Kuru Fasulye konservesini yeyince , Temel Reisin ıspanak yemesi gibi ona da güç kuvvet geliyordu. Oysa ki bizim kültürümüzde gaz çıkartmak, abdestin bozulmasına da sebebiyet verir, ama siz izlerken bilinçaltınıza bir
Öyle gündüz vakti yolda yürürken mini etekli alımlı bir genç kız, dudaklarında ve yanaklarında da biraz fazlaca boya, ağzında uzun ince bir sigara olmak kaydıyla yanından geçen yaklaşık yetmiş yaşlarında bir adamın koluna girerek aynen şu cümleyi kurmuştu...
Umut tam orada işte / git al koy cebine koy yüreğine
Burası güzel yurdum Türkiye lakin bir de öteki Türkler var, sınırlarımızın dışında yaşayan. Yani Türkler ikiye mi ayrılıyor acaba? Ötekiler ve bizler diye, ötekiler Türk adını taşıyan devletler ve topluluklar oluyor. Bizden başka milletlerde yaşıyor dünyada onlarda haliyle ikiye ayrılıyor. Türklerin dostu olanlar ya da Türklerin düşmanı olanlar.
Biz arkadaşla bir yandan terliyoruz, hem de sohbet ediyoruz. Neyse o arada keseci geldi, başladı bize elense çekmeye. Ya bismillah deyip önce bana bir girişti. Baştan fazla korkutmadı Allah var. Sonraları zaman ilerledikçe işin rengi değişmeye başladı, kuluncumu kırıyor, ellerimi arkaya alıyor, gerdiriyor, bir yandan da''Bağır abi bağır
''Srebrenitsa'da 11 Temmuz 1995'de şehit düşen kardeşlerimizin aziz hatırasına saygıyla.'' / Ratko Mladiç
Bir gün yine Osman ile top oynarken bu yanımıza yavaşça geldi. ''Velkam velkam Thomas''dedim, o da hali ile İngilizce ''hoş bulduk'' cevabını yapıştırdı, sonra bir bana baktı, bir Osman'a baktı. ''Oooo siz futbol oynamak var çok güzeel çok güzeel'' Ben pek bilmem de bizim Osman döktürür yani, ayağından
1961 Ankara'da başlayıp devam eden bir hayat. İlk ortaokul, lise ve iki yıllık bir üniversite deneyimi, ticaret hayatı Ankara'da iki tane aslan gibi evlat biri dişi biri erkek aslan olmak üzere hayat mutlu bir şekilde akıp gidiyor. Biraz şiir, biraz öykü ve denemelerin sıcaklığında...
Elliyedi seneye sığdırılan bir yaşam. Geçip gidiyor işte şiir, deneme, öykünün sıcaklığında... Yirmi beş yıllık bir birliktelik iki de aslan gibi evlat daha ne olsun?
Mizah ağırlıklı öykü ve denemeler toplumsal ağırlıklı şiirler
Nazım Hikmet, Aziz Nesin, Erich Fromm
Aziz Nesin, Muzaffer İzgü,