Hayallerini Sordum Bir Güneydoğulu Çocuğa
Hayallerini sordum bir güneydoğulu çocuğa. / "Kimse ölmesin abi dedi, /
Hayallerini sordum bir güneydoğulu çocuğa. / "Kimse ölmesin abi dedi, /
Bu gün bir çok Orta Doğu Ülkesi demokrasiden çok uzaklarda, adını dikta diye andığımız rejimler altında inim inim inliyor. Ülkemiz de milyonlarca Suriyeliyi iyi ya da kötü şartlarda barındırıyor... Savaş tabi ki güzel bir olay değil. Bizler ülke olarak Suriyelilerin neredeyse işgaline uğramış hale geldik. Şehirlerimiz Suriyeli den
Hükumet mi protesto edilecek, ederiz kardeşim. Yakarız Malboro sigaralarımızı, Çin Malı çakmaklar ile çekeriz altımıza Levis marka blucinleri, ayağımızda konvers ayakkabılar, ölümüne dalarız kavgaya. Biz de böyle... Sonuna kadar tam bağımsızlıktan yanayız...
"Önce Ekmekler Bozuldu, sonra her şey" diye başlar kitap. Oktay Akbal'a saygımız sonsuz mutlaka ama önce insanlar bozulmuş gibi geliyor bana. Çok eski bir hikâyedir, ta Hazreti Âdemin çocukları Habil ile Kabil'e kadar gider sebebi de basit bir kıskançlıktır aslında. İşte insanların bozulması burada başlar sonra gerisi çorap
İçinde bulunduğumuz şu mübarek günlerde, dünyanın her tarafında kan ve gözyaşı var. İnsanlarda ki merhamet ve sevgi duyguları rafa kalkmış durumda. Eminim ki Yüce Tanrı olup bitenleri dikkat ile izliyor, bundan kimsenin şüphesi olmasın. Ancak bunların, yani insanlıktan uzak olanların bir kısmı hemen cezalandırıldığı halde, bir kısmına da
bak bana,yürü bana,koş bana,sarıl bana / ister yakıp kavuran sahralardan geçelim
Ağlamışsınız bayım / önce şu ölen masum çocuklara / sonra
Sık sık giderim, iş yerimizin olduğu mahallede ki bir kaç hamama. Ama yine de bir tane hamam var ki çoğunlukla onu tercih ediyorum. İsmi mi, boş verin reklam olmasın şimdi. Ziver ağabeyi yıllardır tanırım ve o gittiğim hamamda o yoksa girip de kese olmam. Öyle ya kese olmayacaksam
''Dua mü'minin silahıdır.'' derler. Öyle ya Yaradanımıza dualarımız olmasa, O da kullarına niye değer versin. ''Bana dua edin duanıza icabet edeyim.'' demiyor mu hem de? Dua edelim, önce aile efradımıza, çocuklarımıza, ana babalarımıza, sonra akrabalarımıza, komşularımıza ve dahi bütün müminlere... O duaların yüzüsuyu hürmetine, Rahman ve Rahim olan
Ne sporda ne sanatta ne de ticaret hayatında, öyle ilah filan yoktur. Biz inanan insanlar olarak bir tek ilah biliriz O da Rahman ve Rahim olan, her yerde hazır ve de nazır Rabbımız Allahdır... Göz önünde olan kişilerin konuşurken azami derecede dikkat etmeleri gerekir ağızlarından çıkacak kelimelere...
Bir oğlu bir de kızı olmalı insanın / gözlerinin içi gülen
Düşünüyorum, düşünüyorum, bulamıyorum cevabını. Böyle bir salaklığı niye yapar insan? Hadi seçenek bulalım bakalım. ''Alex Ferguson sakızı iyi çiğneyememiş biraz da ben çiğneyeyim demiş olabilir arkadaş.'' ya da ''Sakızı o sakız firması almış tekrardan reklam yapacaktır. Bakın bizim sakızımızı Alex Ferguson bile çiğnedi demek için.''
Alçakları sevmeyenlerin favori şarkılardan da birisidir ''Alçaklara kar yağıyor üşümedin mi sen bu işin sonunu düşünmedin mi?'' diye de söyler dururlar... Alçaklarda bu şarkıyı duysalar bile alçaklıklarından vazgeçmek bir yana, daha başka nasıl bir alçaklık yaparız diye, arpacı kumrusu, pekin ördeği, Kanada Serçesi, hatta tavus kuşu gibi düşünür
Salon da Şifoniyerin üstünde dururdu / Daha televizyonun yurda gelmesine bir iki sene
Sana küçük Muhammed, ismini takmışlardı / Çanakkale bir sevda, gönlümüzde ki hüzün.
Bu pazar sabahı da saat on sularında hep beraber kalktık ev arkadaşları ile. Bir güzel kahvaltı yaptık az buçuk kalan nevalelerimiz ile. Öğleden sonrada dersimiz yoksa çalışacak, çıkar gezeriz büyük marketleri ve alışveriş merkezlerini. Sokaklarda aylak aylak sürtmekten bin kat iyidir hemde. Güzel kızları, kelli felli adamları görür
Yufka yüreklidir şairler, narindirler, yüreklerinde sevgi, akıllarında bir dolu güzellikler vardır, insanlar için, insanlık için. Şiir sanatı eksiklikleri güzelliklere çeviren bir simya bilimidir. der ünlü Fransız Şairi Aragon. Şair her ne kadar yufka yürekli de olsa vatan tehlikeye düştüğü zaman, zalimler mazlumların karşısına dikildiğinde sertleşmesini de bilir. Kalemin
Dünyanın silahlanmaya bu kadar astronomik rakamlar ayırıp da kainattaki açlığı, fakirliği, savaşları yok etmek için, barışa yatırım yapmak için, kıllarını bile kıpırdatmamasını zaman zaman çok kafaya takarım gerçekten... Sizde de vicdan varsa, siz de takın mutlaka... İyi insanlar olarak sesimizin daha yüksek çıkması lazım diye düşünüyorum...
Enflasyon çıkmaya başladığında, o meşhur koalisyon hükumetleri zamanında önce bin liralar peşine beş bin liralar, on bin liralar çıkmıştı... Sonra o da yetmedi elli bin lira ve yüz bin liralar çıktı... Ben de sıfır sayısı olarak buna harbiden çok sevinmiştim, kafamı tavanlara vurmuştum. Daha sonra bir milyonluk banknot,
''Doktor kardeşlerimizin Tıp Bayramı kutlu olsun.'' / Gece gündüz demeden /
1961 Ankara'da başlayıp devam eden bir hayat. İlk ortaokul, lise ve iki yıllık bir üniversite deneyimi, ticaret hayatı Ankara'da iki tane aslan gibi evlat biri dişi biri erkek aslan olmak üzere hayat mutlu bir şekilde akıp gidiyor. Biraz şiir, biraz öykü ve denemelerin sıcaklığında...
Elliyedi seneye sığdırılan bir yaşam. Geçip gidiyor işte şiir, deneme, öykünün sıcaklığında... Yirmi beş yıllık bir birliktelik iki de aslan gibi evlat daha ne olsun?
Mizah ağırlıklı öykü ve denemeler toplumsal ağırlıklı şiirler
Nazım Hikmet, Aziz Nesin, Erich Fromm
Aziz Nesin, Muzaffer İzgü,