Çanakkale Bir Sevda Gönlümüzde ki Hüzün
Sana küçük Muhammed, ismini takmışlardı / Çanakkale bir sevda, gönlümüzde ki hüzün.
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
Sana küçük Muhammed, ismini takmışlardı / Çanakkale bir sevda, gönlümüzde ki hüzün.
Bu pazar sabahı da saat on sularında hep beraber kalktık ev arkadaşları ile. Bir güzel kahvaltı yaptık az buçuk kalan nevalelerimiz ile. Öğleden sonrada dersimiz yoksa çalışacak, çıkar gezeriz büyük marketleri ve alışveriş merkezlerini. Sokaklarda aylak aylak sürtmekten bin kat iyidir hemde. Güzel kızları, kelli felli adamları görür
Yufka yüreklidir şairler, narindirler, yüreklerinde sevgi, akıllarında bir dolu güzellikler vardır, insanlar için, insanlık için. Şiir sanatı eksiklikleri güzelliklere çeviren bir simya bilimidir. der ünlü Fransız Şairi Aragon. Şair her ne kadar yufka yürekli de olsa vatan tehlikeye düştüğü zaman, zalimler mazlumların karşısına dikildiğinde sertleşmesini de bilir. Kalemin
Dünyanın silahlanmaya bu kadar astronomik rakamlar ayırıp da kainattaki açlığı, fakirliği, savaşları yok etmek için, barışa yatırım yapmak için, kıllarını bile kıpırdatmamasını zaman zaman çok kafaya takarım gerçekten... Sizde de vicdan varsa, siz de takın mutlaka... İyi insanlar olarak sesimizin daha yüksek çıkması lazım diye düşünüyorum...
Enflasyon çıkmaya başladığında, o meşhur koalisyon hükumetleri zamanında önce bin liralar peşine beş bin liralar, on bin liralar çıkmıştı... Sonra o da yetmedi elli bin lira ve yüz bin liralar çıktı... Ben de sıfır sayısı olarak buna harbiden çok sevinmiştim, kafamı tavanlara vurmuştum. Daha sonra bir milyonluk banknot,
''Doktor kardeşlerimizin Tıp Bayramı kutlu olsun.'' / Gece gündüz demeden /
Yufka yüreklidir kadın... Bileğinden çok aklının ve yüreğinin sesine kulak verir... Sevmek ve sevilmek için yaratılmışlardır... Duygu yüklüdür. Bir kadını ağlatmak kadar kötü bir olay yoktur dünyada... Bedensel olarak erkeklere nispetle daha güçsüz olsalar da, duygusal zekaları ve yönleri ile erkeklerden kat kat üstündür kadınlarımız...
Bütün kadınlar çiçektir, koparmamalı, koklamalı, sevgilerini ciğerlerimize çekerek, bu şiir onlara ithaftır. 8 Mart Dünya Kadınlar
Aslına bakacak olursanız biz 'OKU'' diye başlayan bir yüce kitabın Kur'an-ı Kerim'in muhatabı olan bir toplumuz ama ne hikmetse düzenli okuyan insanlarımız ve yazılı basılı yayınlarımızın sayısı maalesef istatistiğe vurduğunuz zaman gelişmiş ülkelere nazaran yerlerde sürünmektedir.
Ne bilir düşlerime girenler / Benim o anda neler çektiğimi /
Bir çok Kişisel Gelişim Kitabının da insanın ilgisini çeksin diye, çok ilginç başlıkları vardır... Kendini Fişekle, yok efendim Kendini Ateşle, Ayağını Yere Sağlam Bas, Düşün ve Zengin Ol, Dost Kazanma ve İnsanları Etkileme Sanatı... Tabi bu kitap isimleri daha da çoğaltılabilir... Özlü bir söz de Çocuklarınıza zengin olmayı
Ay salkım salkım üstümüze düşerdi / gecenin sessizliğine inat /
Onu, o esmer teniyle ilk gördüğümde vurulmuştum. Altıncı, yedinci, on ikinci, yirmi beşinci hislerim onun iyi bir şey olduğunu fısıldıyordu kulağıma. Daha üç dört yaşlarında ya var ya yoktum. Üzerinde parlak bir kağıt vardı ki sanırım ilk önce beni o parlak kağıdın çekiciliğinin etkilemiş olması lazım. Şifoniyerin üstünde
İlk terk edilişim de yerle bir olmuştum, hayatıma giren ilk kızdı. Adı mı, boş verin o yürekte yazılı zaten. O beni unutmuş mudur, unutmamış mıdır, o da onun problemi. Uzun süre döner mi diye bekledim. O zaman nerdeee şimdiki gibi cep telefonu ve internet, sevgililer arasında tek haberleşme
Benim TC numaram, yani Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı olduğumu belgeleyen numara aynen şöyle Yirmi iki milyar sekiz yüz doksan beş milyon dört yüz elli dört bin altı yüz altmış iki... Biz de böyle kardeşim, ne yapalım biz de böyle ezberlemişiz TE ve de CE numaramızı... Ha bir de rakam
''26 Şubat da Hocalı'da Ermenilerce katledilen edilen Azeri Şehitlerimizin anısına saygı ve göz yaşlarıyla.''
Eğitim ve öğretim bir ülkenin olmazsa olmazlarındandır... Yurdun, her aşamadaki -İlk, orta, lise, üniversite, lisans üstü- eğitimi oturmamışsa, aksaklıklar varsa, o okullardan mezun olan öğrencilerde içinden çıktıkları toplumlara yeterince faydalı olamayacaklardır...
Cilalı Taş Devrinde en geçerli nesne tahmin edeceğiniz gibi cilalı bir taş. Daha Atilla Taş'ın doğmasına yüz binlerce, milyonlarca sene var. Haliyle daha yeni geçildiği zaman Yontma Taş Devrinden Cilalı Taş Devrine insanlar arasında bir bocalama olmuş. Yontma taşlar ile işlerini görenler bir türlü alışamamış bu cilalı taşlara...
Ne fırtınalar kopar / gariban fakir evlerinde / kimseler bilmez...
Değişik işlerde kullanmalıyım bu en son kredi kartını diye de düşünmüyor değildi. Kitap okumayı seviyordu Şevket Bey. Bir gün o iptal edilmiş ve borcunu taksit taksit ödemeye çalıştığı kredi kartını kitap ayracı olarak kullandı. Ne güzel, iptal edilse bile, bir kredi kartı kullanımdan kalktığı halde işe yaramıştı. Başka
1961 Ankara'da başlayıp devam eden bir hayat. İlk ortaokul, lise ve iki yıllık bir üniversite deneyimi, ticaret hayatı Ankara'da iki tane aslan gibi evlat biri dişi biri erkek aslan olmak üzere hayat mutlu bir şekilde akıp gidiyor. Biraz şiir, biraz öykü ve denemelerin sıcaklığında...
Elliyedi seneye sığdırılan bir yaşam. Geçip gidiyor işte şiir, deneme, öykünün sıcaklığında... Yirmi beş yıllık bir birliktelik iki de aslan gibi evlat daha ne olsun?
Mizah ağırlıklı öykü ve denemeler toplumsal ağırlıklı şiirler
Nazım Hikmet, Aziz Nesin, Erich Fromm
Aziz Nesin, Muzaffer İzgü,