Ay Işığı Sevgilim
''Yalnız ay ışığında görüyorum kalbimi / Huzurunda bir mahkum gibi eğiliyorum.''
"Her yeni gün, içinde keşfedilmeyi bekleyen bir hikaye taşır; kaleminle hayatına anlam katmaya devam et."
"Her yeni gün, içinde keşfedilmeyi bekleyen bir hikaye taşır; kaleminle hayatına anlam katmaya devam et."
''Yalnız ay ışığında görüyorum kalbimi / Huzurunda bir mahkum gibi eğiliyorum.''
Soruyorum soruyorum söylemiyor bir türlü maaşını... ''Oğlum kaç para maaş alacaksın?'' diyorum... Geçiştiriyor hep ''Vallahi daha tam belli değil baba.'' deyip kaçamak cevaplar veriyor... Nazar mı değer yahu? Ne olur söylesen kaç para maaş aldığını... Yok, la der illa demez... Korkma oğlum borç istemem senden...
Sokak boşaldı birdenbire / hani nerede o cıvıl cıvıl öğrenciler /
Yıllar yılı gazetelerde görürüm şu ilanı ''Müjde kelliğe çare bulundu, bu mucize ilacı tak diye alıp saçsızlık derdini şıp diye çözeceksiniz.'' Bir de tanınmış gazeteler verirler bu ilanı da ben şimdiye kadar o ilacı kullanıp da ''Hah ben de bu ilaç ile sırma gibi saçlara kavuştum.'' diyenini görmedim...
Yıl 1974,hava sıcak mı sıcak, / Günlerden 19 Temmuz,yarın doğum günüm.
çocukların gördüğü rüyalara / kan doğranıyordu, geceler boyu sinsice /
Paranın büyük gücü onlarda olsa da her ne kadar, her zaman bu havalara girmişlerdir süper güçler diye tabir edilen devletler... Kimdir bunlar, hepiniz az çok biliyorsunuz... Başta Amerika, Rusya, Fransa, İngiltere, Sanayi Devi Almanya... Bir de şunu sormak lazım, dünyanın birileri tarafından yönetilmeye ihtiyacı var mı? Yönetirken de
Güneş dalarken penceremden / sabahın altısında daha zil çalmadan /
Her gün bir güzelliktir,bakmasını bilirsen. / Akşam öldüysen bile,sabahları dirilsen... /
Geçmişe göre daha başarılı olsak da, 2002 yılında ki dünya üçüncülüğümüz olsa da, yine o tarihlerde Galatasaray'ımızın UEFA Kupası Şampiyonluğunu yaşamış ve görmüş olsak da sonrasında ne Dünya Kupasına, ne de Avrupa Şampiyonasına katılmakta fazla da başarı sağladığımız söylenemez...
''Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir.'' Mustafa Kemal ATATÜRK / Amerikan köpeği, olmadık hiç
''Şehit Astsubay Ömer Halisdemir'in ve bütün şehitlerimizin aziz hatırasına.'' / Ömer Halis Astsubay
Kimi zaman dağ eteklerine yakın yerleşim yerlerinde tilkiler ya da tavşanlar ile karşılaşabilirsiniz... Her ne kadar tilkiler kurnaz diye de anılırlar ise de yinede damarına basmadınız mı korkak davranırlar ve de kaçarlar... Aç kaldıkları zaman yakınlarda ki yerleşim yerlerine kadar yaklaştıkları görülmüştür...
Deneme yazarken ya da okurken sakın aynı anda televizyon seyretmeye de kalkmayın. Kafanız karışır, düşünceleriniz berraklığını yitirir, yazıyorsanız konu dağılır, okuyorsanız da okuduğunuzdan bir şey anlamamaya başlarsınız... Sakin bir ortam, okurken ve yazarken en büyük yardımcınızdır... Yine, kalem ile yazıyorsanız illa ki bir kaç tane kalem bulundurmayı ihmal
''Bu gün acı, hüzünlü bir gün. Srebrenitza Katliamında, şehit düşen kardeşlerimize Allah rahmet eylesin.''
Çarşıdan aldınız diş macununu, eve gelene kadar söylenin durun diş macununa... Bu kadara pahalı olmasaydın ne olurdu sanki? Ben de seni zaman zaman çok sıkıyorum ama, dişlerimi fırçalamak için sıkmak zorundayım, sen de biraz bana anlayışlı olsan fena olmaz, macun kardeş... Böyle cümleler kurabilirsiniz diş macununuza karşı...
Yok, yok başlığa bakıp da hayatta ki son günüm diye düşünmeyin... Kıyamet de kopmayacak. Onu da zaten herhalde sadece Cenabı Allah bilir... Son günüm dediğim diyete, diyetisyene başlamadan önceki son günüm. Girdik mi diyete ve de diyetisyenin odasına bir kere, kendimize çeki düzen vermemiz lazım. Yoksa biz bir
Bizim fanatik erkeklerimizin bu konulara azıcık da olsa dikkat etmeleri gerekir... Artık yeni evlenecek kızların karşısına çıkacak damat adaylarına kayınpeder ve kayınvalide ''Oğlumuz futbol hastası mı değil mi, televizyonda maç seyretmeye dalarda kızımızı ihmal eder mi?'' diye de soruyorlardır belki de...
Boyacı Selami / ufacık boya sandığı ile / hayatın ucundan
İnsanlar incir çekirdeğini doldurmaz şeyler yüzünden, hem birbirlerinin kalbini kırmakta, hem de geri dönülmeyecek hatalara sebebiyet vermektedirler zaman zaman... Bir saniye öfkeye hakim olamamak, yıllarca ceza evinde ömür tüketme neticesine götürmektedir kişiyi... Meşhur atalar sözünü aklımızdan çıkartmayalım ''Öfkeyle kalkan zararla oturur.''
1961 Ankara'da başlayıp devam eden bir hayat. İlk ortaokul, lise ve iki yıllık bir üniversite deneyimi, ticaret hayatı Ankara'da iki tane aslan gibi evlat biri dişi biri erkek aslan olmak üzere hayat mutlu bir şekilde akıp gidiyor. Biraz şiir, biraz öykü ve denemelerin sıcaklığında...
Elliyedi seneye sığdırılan bir yaşam. Geçip gidiyor işte şiir, deneme, öykünün sıcaklığında... Yirmi beş yıllık bir birliktelik iki de aslan gibi evlat daha ne olsun?
Mizah ağırlıklı öykü ve denemeler toplumsal ağırlıklı şiirler
Nazım Hikmet, Aziz Nesin, Erich Fromm
Aziz Nesin, Muzaffer İzgü,