Görmesinler Gözyaşlarımı
''Yağmurda yürümeyi severim çünkü göz yaşlarımı kimse göremez.'' Charli Çaplin / Gökler ağlarken
"“Yazarlık, en azından kimse seni kısmak istemediğinde, kelimelerle kendi kafanı karıştırmaktır.” – Mark Twain"
"“Yazarlık, en azından kimse seni kısmak istemediğinde, kelimelerle kendi kafanı karıştırmaktır.” – Mark Twain"
''Yağmurda yürümeyi severim çünkü göz yaşlarımı kimse göremez.'' Charli Çaplin / Gökler ağlarken
Denizler tuzlu olduğu için yine de insanı kaldırırlar bir şekilde, oysa göllerde tuz oranı az olduğundan oralarda suya girerken çok daha dikkatli olmak lazım... Hele de küçük göletlerde balık tutmaya kalkan çocuklarımız mutlaka ve mutlaka can yelekleri giyinsinler bot ile açılırken...
Deniz;güneşin şavkı vurduğu zaman, / Senin üstüne, / Bir martıya,ya
Hasret ve özlemle beklerdik / o akşam ki masalı /
Hiç beceremezdik misket oynamayı kabiliyet düşmanı bizler / Alparslan abi hep bizi üterdi
O sırada sineklerde sekizinci hisleri ve duyargaları ile durumdan haberdardırlar... Dondurmanın o çekici tadı ve kokusu hemen fark edilir sinek zibidileri tarafından... Dondurmaya doğru pike yapsalar bir dert, yapmasalar bin dert, dondurma ziftleneceğiz derken hayatlarından da olabilirler...
Ya arkadaşım dünya kadar para verip o televizyon sistemini alıyorsun, anladık, sonrada haftada dört tane maç seyrediyorsun, onu da anladık da bir de pozisyon tartışmalarını gece yarılarına kadar izliyorsun da ne oluyor, onu çok merak ediyorum işte? Hayır bari onları izleme de, ertesi gün de amirinin karşısında esneyip
Basit ol!...Basit!.. / Ayağında, / Pahalı olmayan bir ayakkabı,
CV'ler her zaman doğru, yalansız ve abartısız olmak zorundadır... Olmadığınız, başaramadığınız özellikleri yazarsanız öz geçmişinize, bir gün gelir gerçek anlaşılırsa, mahcup olursunuz mutlaka... İngilizceyi çok iyi, bir İngiliz ile her konuyu konuşacak kadar değilde, lise de öğrendiğiniz kadar biliyorsanız, öz geçmişinize, İngilizceyi iyi derecede biliyorum yazmamalısınız...
Yıllardır bize tezgahlık yaptın / bilirsin bizi / bize çok
Biz sokaklarını çiğnedikçe güzelleşir şehirler / bir mahalle kahvesinin önünden geçerken
Daha önceki meclisimizde 76 kadın milletvekilimiz varmış. Pazar günü yaptığımı seçimde ise 96 Kadın Milletvekilimiz değişik partilerden meclisimize teşrif etmişler... Partilere gör dağılım ise şöyle... AKP'de 48, HDP'de 24, CHP'de 18, MHP'de 4, İYİ PARTİ'de 2 kadın milletvekilimiz mecliste ki yerlerini alacaklar...
Elli yüz sene sonra belki yüze elli sene sonra insanlar birbirlerine şöyle sorular soruyor olabilirler kanımca... Galaksi'in neresindensiniz? Ben Mars'danım canım. Ya siz, Ben de Jüpiter'liyim. Jüpiter'in neresinden, içinden mi? Hemşehri de çıkabiliriz de ondan sorduydum... Yok dış mahallelerindenim ben, ufak bir villa yaptıydım zamanında da orada...
Portekizli Futbolcuların otelinin önüne gidip de gürültü yapmak, avazı çıktığı kadar bağırmak, vuvuzela denen aletler ile gürültü kirliliği yaratmaya çalışmak, ancak cahil insanların yapacağı ve ahlak kurallarına da uymayan bir davranış kalıbıdır. Gücün yetiyorsa, çıkar oynarsın o takımın karşısına, yener ya da yenilirsin... Sporun içinden yenmek de var
''Bütün Türk Çocuklarına'' / Önce bu sevgi yeşerecek, / Yüreğinde
Kimdir adam gibi adam, önce buna bir açıklık getirelim. Benim en büyük adam gibi adamlıkta kriterim, insanın yüreğinde önce vatanına, sonra da insanlara ve canlılara sevgi var mı, yok mu; ben buna bakarım... Tabi ataerkil bir toplum olduğumuz için adam gibi adam cümlesi daha sık kullanılıyor, yoksa kadınlar
Bilekleri kuvvetli, yürekleri serin. / Nasıl girerler mertçe, / O
Gece mi çok sıkıldınız, gidin hemen balkona çıkın, sıkılıyoruuuuum ulaaaaaan, diye bağırın. Komşuların hepsi de uyansın, size bağırsın çağırsın... Uyanmadılar mı gecenin üç buçuğunda, sağlık olsun, bir sonra ki gün bağırdığınızda belki uyanırlar... Yok ya yok, takılıyorum sakın böyle bir şey yapmayın..
Dedem öyle bakıyor bana, / Ne var ne yok diyor,duvardaki resminden.
Ben değişirsem ruhumun, aklımın derinliklerine eklediğim bilgiler ile çevremi de olumlu yönde değiştirmeye gücüm yeter... Önce kendimi, sonrada çevremi değiştirmeye gücüm yetmiyorsa, yerinde sayıyorum demektir...
1961 Ankara'da başlayıp devam eden bir hayat. İlk ortaokul, lise ve iki yıllık bir üniversite deneyimi, ticaret hayatı Ankara'da iki tane aslan gibi evlat biri dişi biri erkek aslan olmak üzere hayat mutlu bir şekilde akıp gidiyor. Biraz şiir, biraz öykü ve denemelerin sıcaklığında...
Elliyedi seneye sığdırılan bir yaşam. Geçip gidiyor işte şiir, deneme, öykünün sıcaklığında... Yirmi beş yıllık bir birliktelik iki de aslan gibi evlat daha ne olsun?
Mizah ağırlıklı öykü ve denemeler toplumsal ağırlıklı şiirler
Nazım Hikmet, Aziz Nesin, Erich Fromm
Aziz Nesin, Muzaffer İzgü,