İstanbul'un Sisleri, Hüzünlerin Gözyaşları...
karşıma kız kulesini aldım, sırtım salacağa demirli... / bir bardak çayımın tadı da
karşıma kız kulesini aldım, sırtım salacağa demirli... / bir bardak çayımın tadı da
başka başka tenlerin / başka başka baharlarıydık; sen ve ben. /
ben karadenizin en hırçın dalgalarında yüzmeyi öğrendim be adam... senin üç kuruşluk fırtınan bana dokunur mu
korkmadan seviştin benimle... tüm düş kadınlarıyla beni aldattığın gibi, seni de benimle aldattın koyu bir şehvetle...
sahiden kaç zaman geçmişti ki sen gittikten sonra. / kaç kere kesilmişti can
savurduğun rüzgarın tozuna bulandım, / karardım, kirlendim. / üstüme yağman
bir madalyonun iki yüzü vardır... birisi dışa dönen, birisi içe bakan... işte bu sebeple "bir FUZULİ kız"dır firuze...
doğdum, büyüdüm sandılar, nefes almaya devam ediyorum... fazlası FUZULİ...
yazı türüm çok "ben"cil... literatürlerde açıklaması yok...
samimi vurguları, süslü kelimelere tercih eden her kelam yazan kalemden etkilenirim...