“Ey Rabbim, beni kesinlikle görüyor ve duyuyor olduğunu bildiğim için sana sesleniyor ve diyorum ki, beni melek değil de, bir insan olarak yarattığın için sana sonsuz teşekkürler ediyor ve bir zaman senin meleklere olan ‘sizin bilemeyeceğiniz şeyleri ben bilirim’ telaffuzunu, senin bana tahsis ettiğin iradem ölçüsünce doğrulamak adına

Baharı andıran gülüşün için, / Ne haldeyim bilsen bu gurbet elde.

Ey kızıl gecelerin güneş yüzlü çocuğu, / Umutsuz yarınların şanlı nazar boncuğu.

Seccademde sükût, seccademde huzur, / Onda tüm bereket, teslimiyet ve nur.

İlahi kitapların hepsinin ilk buluşma noktası, Allah’ın insanlarla yaptığı antlaşmadır. Yani Allah öncelikle insanların hepsiyle anlaşıyor ve kısaca belirtmek gerekirse, şöyle ki; ‘Ey insanlar sizin bir tane ilahınız var o da benim, onun için sadece bana kulluk edeceksiniz. Eğer bu dediğimi yapar ve sadece bana ibadet ederseniz, ben

Tüm ilahi kitapların içerik olarak, ortak noktası aynıdır. Hepsinde de Allah’ın tek bir ilah olduğu ve onun dışında hiçbir şeyin kutsallaştırılmaması gerektiği belirtilmektedir. Bu, en öncelikli esas ile birlikte ayrıca yapılması gereken şeyin, yaşanılan hayat süresince iyi davranışlar sergilenmesi ve bütün kötü fiiliyatlardan da uzak durulması gerektiği anlatılmaktadır.

Biliyorum sabah yine senle doğacak, / Gülşen çocukları sokağa dökeceksin. /

Bir hastanede kaldı hatırası ölümün, / Bir de kabristandaki defin törenlerinde.

Her gün biraz daha azıyor yaram, / Her gün biraz daha soluyor rengim,

Ben ölüme esirim, hayat benim sermayem / Ölümden ötesini kazanabilmek gayem.

Hepimiz ayrı ayrı misafiriz dünyada, / Sıramız geldiğinde gideriz bu konaktan.

Bir mavi gün gibi solar, biter hayat / Haydi elindeyse ölmem diye dayat.

Müslüman, kelime manası olarak her ne kadar ‘teslim olan’ diye manalandırılsa da Muhammed(as)’ın söylediği sözlerden de anladığımız kadarıyla, bu sözcüğün tam karşılığını ‘kurtulan, refaha eren, selamete çıkan, gönlü rahatlayan ya da ebedi mutluluğa kavuşan’ şeklinde anlamlandırmak daha doğrudur.

Bu günkü Filistin özerk bölgesinin Beytüllahim kentinde doğup, İsrail sınırları içindeki Nasıra kasabasında yaşadığı ve daha sonrada bazı din bilginleri tarafından çarmıha gerilerek öldürüldüğü sanılan fakat gerçekte ise Allah katına yükseltilen İsa(as)’ın öğretilerine ve onun temsil ettiği bu dine inanmaya İsevilik ya da Hıristiyanlık denilmektedir.

Kıyamet, ah kıyamet içimi ürpertiyor, / Lafzı bile beynimi zonklatmaya yetiyor.

Kamçılanan yerküre derin derin soluyor, / Toz pembe hayatımız sararıyor, soluyor.

İsminden de anlaşılacağı gibi Musa peygambere inanan ve onun Allah’tan getirdiği buyruklara göre hayatına yön veren insanların inandığı dindir. Günümüzde halen varlığını sürdüren ve İlahi dinler arasında tarihsel olarak en eskiye dayanan bu dine inanan insanlara, Yahudiler denmektedir.

Bir yitik hengamenin düşünü kurar dünya, / Ademsi utançların Havva çılgınlığında.

Her ne kadar bazı kaynaklarda ilahi din, tek tanrıya inananların dini, diye nitelendirilse de gerçekte doğru olan, ilah olarak sadece Allah’ı tek bir ilah kabul edenlerin inancına, ilahi dinler denilmesidir. Çünkü herhangi bir varlık veya sistem de tek tanrı olarak görülüp inanılabilir ama bu inanış biçimine ilahi din

Uyan yarim güneşi görsün güzel gözlerin, / Bak şu karşı tepeden sanki bize