Umutlarım her zaman gerçekleşmiyor, ama yine de her zaman umuyorum. -Ovid |
|
||||||||||
|
Merhamet; insanoğlunun huzur, mutluluk ve yapmış olduğu iyilikleri gönül bahçesine aşıladığı çiçeklerden meydana gelen duygu yoğunluğundan ibarettir. Kalpler merhametten yoksun kaldığı anda, mısralara söz olan taşın yerini alacağı bir an olsun unutulmamalıdır. Bu da insanoğlunun yaşamının verimsiz çorak bir tarla halini alacağının önemli bir göstergesidir. Yaşamımızın bahsettiğim kuraklığa dönüşmemesi için gönüllerimizin merhamet duygusundan mahrum kalmasına müsaade edilmemelidir. Burada üzerimize büyük önem arz eden görevler düşmektedir. Yerine getirmemiz icap eden sorumluluklarımızdan kaçmamız, üzerinde yaşadığımız dünyayı alt üst edeceğimiz anlamına gelir. Kalplerimizi susuz, çiçeksiz bırakırsak bizim dikkate alınmasını istediğimiz fikirlerimizin de hiçbir manası olmayacaktır. Sözü geçen merhamet duygusuna başta çocuklarımızın ihtiyacı olduğu, onların sevgisizliğe mahkum edilmemesi gerektiği, akıllarımızın baş köşesinde bulundurulmalıdır. Çocuklarımızı bu duyguya hasret bırakırsak; bilmeliyiz ki onların hayatlarında bir deprem etkisi yaratır, kurmuş oldukları küçücük dünyalarını tamiri imkansız bir enkaz haline getiririz. Hayatımızın en önemli yerini alan çiçeklerimizi, cehaletin kucağına hiç düşünmeden bırakmış oluruz. Sadece insanlar değil; elbette merhamet gösterilmesi gereken diğer canlılar da merhamete muhtaçtır. Denizleri kirleterek üzerinde yaşayan canlıların hayatlarına kast etmiş olur, onlara da en büyük acımasızlığı yapmış oluruz. Ormanların yakılmasını seyrederek oraları kendilerine yuva edinen kuşlarımızın da ahını alacağımız, göz ardı edilmemesi gereken bir gerçektir. Yemyeşil ağaçlarımızın zarara uğradıklarını görüp yanan yahut kesilenlerin yerine yenilerini dikmek de vazife edinilmelidir. Bize biz olduğumuzu gösteren merhamet duygumuzu kaybedersek hayatımızda yer bulmasını beklediğimiz güzelliklerle buluşmamız imkansız bir hal alacaktır. Bunların olmaması için de gönül bahçelerimize aşıladığımız merhamet çiçeklerinin kuruyup yok olmasına izin verilmemelidir. Bizler buna izin verirsek hayatımızın en büyük yanlışlarından bir tanesini yapmış olur, kendimize olan saygımıza da son veririz. Nasıl dua ederken rabbimize yalvarıyoruz : ‘’Bizden merhametini esirgeme ya Rabbim!’’ diye bizim de başta insanlar olmak üzere diğer canlılara da merhamet göstermemiz icap etmektedir. Kendi yapmadığımız bir şeyi, ne yaratandan ne de onun yarattığı insanlardan beklemeye hakkımız vardır. Onun için diyorum ki gönül bahçelerinize aşıladığınız merhamet çiçeklerinin susuz kalmasına engel olun, bir yaprak gibi kurumaya terk etmeyin. Hayatımızı anlamlandıran bu, güzel çiçeklerin kurumasına izin verdiğimiz takdirde dünyamızın güneşe hasret kalacağı aşikar. Üzerimize düşen vazifeleri yapmamamız kendimize verdiğimiz en büyük ceza olacaktır. Bu cezaya maruz kalmamak için hayatımızda büyük manası olan merhamet duygusuna kalbimizin kapılarını kapatmayalım. Bu duygu gönüllerimizde bir çiçek misali canlı kalmazsa kin, nefret, hıyanet yüreklerimizi istila edecek; hayatımıza anlam veren sevginin yerini alacaktır.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Hüseyin İbiş, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |