..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
İnsanın en iyi tarafı ürperebilmesidir. -Andre Gide
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Unutulamayan Dönemler > Alp Şahin




7 Ocak 2023
İsyan  
Alp Şahin
Bazı dostların bazı şeyleri, bazı şeylerle bağdaştırma yeteneği ve algılama seviyesi olmadığı için; ben onların gözlerindeki perdeyi kaldıracağım… İnat ettim… Tabiatım böyle.


:AAH:
Bazı dostların bazı şeyleri, bazı şeylerle bağdaştırma yeteneği ve algılama seviyesi olmadığı için; ben onların gözlerindeki perdeyi kaldıracağım… İnat ettim… Tabiatım böyle.

Sene eskiler… Antik Mısır zamanı… Nasıl sıcak… İt gibi de çalıştırılıyoruz… Haa hammaliye olarak biramızı veriyor Firavun ve tayfası… Sağ olsunlar… Amma velakin biz de bize düşeni yapıyoruz… Yapmasak… Piramitler olmazdı…

Nitekim Musa devreye giriyor… Anlatıyor… Bu işler böyle gitmez, gitmemeli diyor… Bizler de sisteme çark tutma Musa diyoruz… Aman diyoruz, aman… Tamam sen haklısın da biramızı firavun veriyor, aman ortalık karışmasın, biz böyle de mutluyuz lan diyoruz.

Nitekim Musa inatçı… Kafaya takmış bir kere… Kendini tanrı sananları, yaşadıkları gökyüzünden yerin dibine indirecek… Biz işte aman Musa yapma etme, yok firavunum, o öyle demek istemedi derken, Musa kimi kimi bazı back up sayesinde de aşıyor denizleri, serbest bırakıyor bizleri, final olarak da yok ediyor kendini ‘en’ sananları…

Sonra? Bize de bir cesaret geliyor tabi… Diyoruz ki; Yehova senden razı olsun ya Musa… Ne iyi yaptın da böyle başkaldırdın… Birader neydi lan o çektiklerimiz, piramitleri yıkılır ”inşallah” diyoruz… Hala yıkılmaması da ilginç o da ayrı… Neyse.

Sonra? Zaman geçiyor. İşler rayından sapıyor… O zamanın Hahamdaroğlu gündeme geliyor… İşte diyor… Endişelerinizi anlıyorum… Oluyor böyle şeyler… Başka dostlara da hem ikinci dil, hem ikinci ibadethane sağlayacağız, sonrasında da takipçisi olacağız, halledeceğiz diyor.

Sen misin böyle diyen? Çat… İsa geliyor… Bu muydu size öğretilen… Bu muydu sizden beklenen diyor… O da bir isyan çıkarıyor. Kuduruyor Hahamdaroğlu ve masası… İsa; yakıyor, yıkıyor ibadet yerlerindeki pazarları… Aklınızı başınıza devşirin, yoldan çıkmışsınız siz diyor. Alıyor havarilerini yanına… Tekrar tekrar yineleyerek anlatıyor mesajlarını… Tabi insanoğlu bu… Yaratılışı belli… Algılama seviyesi belli. Haliyle İsa’ya önce ”hayırdır birader sen ya?” ayarı çekiyor… Sonra? İsa; sakatın tekrar yürümesini sağladığında ve daha benzeri iyileştirme gücünü gösterdiğinde ”Aynen beyler… Adam haklı… Burası ibadethane, kendinize gelin!” ayarı çekiyor.

Sonra? Tekrar zaman geçiyor… İnsanoğlu putperestliğe geri dönüyor… Putdaroğlu var yine o zamanlarda… Gerekirse bilmem ne kardeşlerimiz için Put açılımı yaparız, bir put da onlar için ekleriz diyor. Burada da Muhammed devreye giriyor.

O zamanlarda putlara tapan ahali; Muhammed, isyan edip putları inim inim inletip yıktığında ve yıktırdığında diyor ki ”Aynen, aynen put bunlar… Ben de bunlara boyun eğmeyi tercih etmiyorum” diyor. Kimdir bunlar? O yokken onlara ibadet eden.

Eee artık… Toparlayayım mi? Peki peki… Daha daha sonra? Daha sonrası şu… Zaman ilerliyor da ilerliyor… Vahdettindaroğlu var… Takipçisi olacağız… İngiliz dostlarımızla açılımlar yapacak, endişelerinizi gidereceğiz, Anadolu’da gerekeni yapacağız diyor…

O zamanda da tarihe Mustafa Kemal Atatürk devreye giriyor… İsyan ediyor… Bu işler; takipçisi olmayla, el pençe divan durmayla, bilmem ne sülalesinden gelmeyle olmuyor, savaşmakla oluyor diyor… Vay sen misin bunu diyen? Önce Mustafa Kemal’in tüm yetkileri alınıyor, güçsüzleştiriliyor, sevdiği mesleğinden yani askerlikten kovuluyor… Fakat içindeki isyan ateşi sayesinde; önce Kazım Karabekir ve ordusu, sonra Erzurum, daha sonra Sivas bu isyan ateşini anlıyor, paylaşıyor ve bir yola giriyor… Haliyle Vahdettindaroğlu’nu tahtından ediyor.

O yüzden… Zaman içerisinde isimler, kişiler, inanışlar, maskeler ve düşünceler değişiyor… At izi, it izi misali… Fakat bana göre gerçek kazananlar; her seferinde isyan edenler oluyor .Onlar kazanınca da ”aynen ya iyi ki varsın” ayarı çekiliyor… Hepsi bu.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Tuvalet Kağıdıdaroğlu
Otuzdört (34)
Maral
Öyle İşte
Dede Çıplak
Billy Butcher
Bir Gece Ansızın
Gerçek Chp’li
Gökkuşağı Altındaki Kara Şemsiye
Olmadı Be Ümit Özdağ

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Sümükdaroğlu [Şiir]
Dedekuş [Şiir]
Yansıma [Şiir]
Oysa Yozlasir Herkes [Öykü]
Karmaya Daha Var [Öykü]
Pelin [Deneme]
Bir Carrefour Akşamı [Deneme]
Ne Fark Eder? [Deneme]
Ne Zaman Doğruyu Buluruz? [Deneme]
Bana Göre [Deneme]


Alp Şahin kimdir?

Deneme ve elestiri agirlikli yazmayi seviyorum.

Etkilendiği Yazarlar:
Machiavelli, Nietzsche


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2023 | © Alp Şahin, 2023
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.