Bugün geçmiþe bakarsanýz Allah’ýn peygamber tercihlerinin hep beklenmedik kiþiler olduðunu fark edersiniz. Allah; þaþýrtýcý bir þekilde güce, mevkiiye, yabancý dil bilgisine, diplomaya, yaþa ya da bilgi seviyesine bakmýyor.

Yine Allah, ne yarattýðýný bildiðinden; tam istediði potansiyeli gördü mü, kýrkýnda dahi olsa, okuma yazma bilmeyen birini bile ‘’favor’’luyor, yani lütufluyor ve beraberinde düzeni deðiþtiriyor.

Naçizane; kendi hayatýmda da þahsen ben, baþka þeyler beklerken, beklenmedik bir potansiyeli olan biri ile karþýlaþtým. Ayna misali pek çok benzerlik gördüðümden hemen kendisinin tiryakisi oldum.

Nitekim… Ýlahi tat tadýnda yaþananlar, yaþandý. Paylaþýlanlar ise paylaþýldý. Konu günümüze geldiðinde ise; ben karþýmda hem benim düþüncelerimi zýrhý olarak benimsemiþ, hem hayatý ve çevresini sorgulama cesaretine sahip olmuþ, hem de artýk benden çok daha güçlü ve kararlý birisini görüyorum.

Haliyle… Kah bilgi seviyesi, kah sonrasýnda olabilecekleri ön görebilme seviyesi ne kadar ve þüphesiz ki benim kadar olmasa da, tamamen kendiliðinden, kendi farkýndalýðýný gördüðü ve istediði yolda ilerleme azmi, hýrsý ve planlamasý olduðundan; yoluna taþ koymuyor, aksine bu kadar güçlenebilecek, isyan edebilecek cesareti kendinde gördüðü için hep beklediði ama beklemediði zamanda saygý duyduðumu ilan ediyorum.

Dedikoducu iyi aile evlatlarý bu olanlar hakkýnda kendilerince hep bir sebep, bir sýkýntý, problem arayacak þüphesiz ama ne yazýk ki bu iþler sizin beklediðiniz gibi olmayacak… Bu iþler; tamamen kirpi sendromu ile alakalý… Öyle ya, iki kirpi birbirini çok sevip ve çok yaklaþtýkça dikenleri batar… Özetle… Eskilerin dediði gibi… Bir ipte oynamaz iki cambaz. Hepsi bu