Bize Çok...
Ciddiyim çok...
Bize çok...
Çok olur tabii...
Bu kadar çok şey istersen...
Haddini bilmezsen...
"“Yazarlık, kelimelerle yapılan bir işkencedir; en azından kelimelerle kavga ederken eğlenirsiniz.” – Vladimir Nabokov"
"“Yazarlık, kelimelerle yapılan bir işkencedir; en azından kelimelerle kavga ederken eğlenirsiniz.” – Vladimir Nabokov"
Ciddiyim çok...
Bize çok...
Çok olur tabii...
Bu kadar çok şey istersen...
Haddini bilmezsen...
Medya ve bazı çevreler bu iş den çok büyük rantlar elde ediyor.Birileri sporla-kumarı bilinçli olarak karıştırıyor ve bu şekilde lanse ediyor.Spor;hareket demektir,terletir,kalp atışlarını hızlandırır ve insan sağlığına faydalıdır.Şimdi 11-11 eşittir yirmi iki.Bu yirmi iki kişi bu işi yapıyor anladık Peki bunlarla ilgilenen 22 milyon spor mu yapıyor?Maalesef gençliğimiz
Sabah gazetesinin Sabah diyor ki köşesinde Erdal Şafak’ın yazısından aynen alıyorum. “Son zamanlarda sık sık ağlamayı alışkanlık haline getiren KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın dün Genel Kurmay
Al kardeşim al. Para pul istemez. Yeter ki portakal kasasıyla birlikte şu Kıbrıs’ı da al götür. Anamızın rengi belli olmayan sütü gibi helal olsun alıp da götürene. Kaç yıl oldu bu devleti yönetiyoruz. Bir kasa
Çarşaflarla, boyalarla kamufle etmişiz doğallığı..
Acıyarak bakmışız hayatı "HayaT" gibi yaşayanlara..
Kıbrıs'ta referandum beklenen sonuçlarla sona erdi. Güneyde Kıbrıs'ın tamamı
bizimdir. Bunun için hiçbir ödün vermeyiz diyen hayırcılar, kuzeyde ise ver
kurtulcular büyük çoğunlukta. Bundan sonra ne
Hayatın yüksek basınçlı cenderesinde sıkışıp kalan insanların yaşamına toplumsal baskılar da eklenince doğal olarak çıkmazlara sürükleniyorlar. Bunun yansımalarını hayatın her deminde soluklayabiliyoruz. Yoksa bizler de küreselleşmenin girdabında sürüklenen yığınlara mı dönüştük? Kendini kitle psikolojisinin mağduru olarak görenlerin sayısı hiç de yabana atılacak miktarda değil. Bizler bu hastalıklı çağın,
İdil Biret' in 11 Temmuz 2009 Topkapı Sarayı' ndaki konserine karşı tepkiler...
Yoksa güneydoğu Anadolu'da daha hiç dokunulmamış zengin petrol yatakları var mı?
“Zaten mahallenin yerini yavaş yavaş alt kattaki üsttekinden habersiz, ölümüne, dirimine kayıtsız, küçük bir babil gibi, her penceresinden ayrı bir radyo merkezinin nağmesi taşan apartman aldı.”
Ahmet Hamdi Tanpınar
Yaşıyorsak...Sabrımızı, anlayışımızı, tatlı dilimizi hiç eksik etmeyelim sevdiklerimizden...
On altı yıl resmi tedrisattan geçtim, on bir yıldır da öğretmenlik yapıyorum. Okumayı ve araştırmayı seviyorum. Buna rağmen Atatürk’ün kardeşlerinden haberdar değildim.
Öğrencimden öğrendim
Ayıp mı? Hicap duymam gerekir mi?
İşte size çıkarılan kanunları uygulayıcılar! Ve ben memuriyetimin henüz dördüncü yılındayken bu ülkenin en fazla bu kadar olabileceğine karar vermiştim.