Face Book" Taki Anlamsız Paylaşım Tartışmaları
sosyal Paylaşım sitelerindeki Fikri hak ihlalleri...
"“Yazmak, kelimelerle kavga etmek gibidir; genellikle kelimeler kazanır, ama en azından yaralanıyoruz.” – Franz Kafka"
"“Yazmak, kelimelerle kavga etmek gibidir; genellikle kelimeler kazanır, ama en azından yaralanıyoruz.” – Franz Kafka"
sosyal Paylaşım sitelerindeki Fikri hak ihlalleri...
Solda Erdal İnönü liderliğinde bir parti beklentisi yaşanırken, İnönü'nün beklenmeyen açıklaması tüm uyuşukların beklentisini alt üst etti.
KKTC’de insana ve insan hayatına saygı vardır. Yaşam bir daha ele geçmez. Kıbrıs Türkü bunun bilincindedir. Hiç bir işinde sahteciliğe kaçmaz Kıbrıs Türkü. Özü gibi sözü de doğrudur. Kendisi gibi işi de doğrudur.
Önce bir düdük lazım bize ama parasını ödeyip çalmayı hak edecek birsi de olmalı ki parayı veren düdüğü çalar klasiğini de diyebilelim bizde dimi ama. Önce müşteri, sonra düdük, en son tencere ile birlikte kapak lazım bize.
Bu ülkelere getirmeyi düşündükleri demokrasiyi sakın ola ki, kendilerine layık gördükleri demokrasi gibi zannetmeyin. Kavram aynı, ama gelen rejim çok farklı bir şey. Daha iyi anlamak için Iraka getirdikleri, milyonlarca cana mal olan ucube demokrasi(!)yi hatırlayın.
Mademki; Orduzu demek Malatya demektir.
Mademki; Malatya’da her şeyin ilki (kayısıyı kükürtleyen islimler bile) Orduz’da başlarmış…
Orduzu Çarşıbaşı’ndaki tarihi çınar; Battalgazi’nin bastonu, öyle mi?
Sizin söylediğiniz bu cümlenin aynısını, gelecek kuşaklara aktarsam, tarih adına iyilik mi yapmış oluyorum?
Çiğköfte yerine,
Ülkenin Kunta Kinteleri olan bizler çalışalım,çabalayalım karşılığında alın terimiz 12 kişiye ulufe niyetine verilsin.
Üç türlü insan vardır. Leyleklerin getirdiği insanlar birinci gruptur. Bunlar bol bol lak lak ederler. Burunlarını her şeye sokarlar. Kibirli kibirli yürürler. Gezerler tozarlar. Yüksekten uçarlar. Zengin ve gösterişlidirler.
İkinci grubu dünyaya kargalar getirir. Bunlar leş yerler. Bu yüzden ölümü ve savaşı çok severler. Barıştan nefret
Başkalarını kullanmanın bir yetenek olduğunu kabul ediyorum. Maşa varken elini yakmamakta bir marifettir. Fakat bu kullanılabilecek, satın alınabilecek insancıkları nasıl tespit edebiliyorlar, bunu anlayamıyorum. Bravo… Esas yetenek bu olmalı. Birilerini maşa olarak kullanabilme işi
2011 yılında kendinize bir iyilik yapın! Orhan Kemal’in, Sait Faik Abasıyanık’ın, Orhan Veli Kanık’ın veya başka birçok değerli yazarımızdan birinin kitabını alın ve okuyun. Ben kitap okuyamıyorum, sıkılıyorum
Bizler,silah tutan eller yerine kalem tutan eller dedikçe,düğün ve maçlarda aman silah sıkmayın masumların canını yakmayın dedikçe birileri çocuklarımızın o saf ve masum yüreklerini ellerine tutuşturmak istedikleri silahlarla kirletmeye çalışıyor.
Birincisi WikiLeaks adlı sitenin sahibi Julian Paul Assange. Şu an da kayıp, nerede olduğu bilinmiyor. Aklıma Hanefi Avcı geldi. Başına gelecekleri bile bile kitabını yazdı, ama ortadan kaybolmadı. Şu an da hapiste. Acaba hangisi akıllıca?
Hafızamı yokluyorum: Yıllar önce de toplumumuzun gündeminde bir yumurta olayı vardı. Hani eski bir bakanımızın oğlu yumurta işine girmiş ve Allah o gencimize yürü ya kulum! demiş, o da kısa sürede köşelik olmuştu. Tabii bu olay artık çok geride kaldı ve unutuldu.
Birisi için; “bu ne sahtekar adam” dedim geçenlerde, başka arkadaş öyle demeyelim de “demonstrasyon” diyelim dedi.
Farkında olamadığımız o kadar güzellik vardır ki, bakarız ama görmek istemeyiz adeta... her şeyi biz bilirizdir ya; konuşmayı, gülmeyi, sevgiyi....
Bu konuda dikkatimi çeken bir husus;dönen nesnelerin hepsinde mutlaka bir etmen söz konusu.
Yani onlar kendiliğinden değil de bir güç tarafından döndürülüyorlar.
Peki insanın döneni için de bu geçerli mi?
Elbette ki onların dönmesini sağlayan bir etmen de var.
Çoğunlukla
Neler gördük geçirdik son on-onbeş yıldır moda şapkası altında Şöyle bir düşününce aklıma hemen eski Türk filmlerinde genç kız rolünü oynayan
Ölüm bin bir çeşidi var, değişik, parça parça, hafif ve korkutucu...
Kimisi evinde ölürken, kimisi savaşta ölüyor; kimisi trafik kazasında ölürken, kimi ameliyat masasında;
kimi eğlenirken , kimi ise alın teri daha kurumamışken...