Süzgü
Günden güne yozlaşan dilimize, bir de teknolojinin çelmesi eklenince ki telefon ve internette yapılan kısaltmalarla dilimiz enikonu kan kaybetmeye başladı.
"Dünya döner, edebiyat kağıt üzerinde durur. Bazen ben de dururum, ama çoğunlukla dönerim." - Haruki Murakami"
"Dünya döner, edebiyat kağıt üzerinde durur. Bazen ben de dururum, ama çoğunlukla dönerim." - Haruki Murakami"
Günden güne yozlaşan dilimize, bir de teknolojinin çelmesi eklenince ki telefon ve internette yapılan kısaltmalarla dilimiz enikonu kan kaybetmeye başladı.
NOT: Bu yazı; referandum öncesi Temmuz 2010 tarihinde yazılmıştır. Bugün yaşananlara baktığımızda, öngörülerin gerçekleştiğini görebiliriz. Bu nedenle, tekrar yayınlama gereği duyulmuştur.
REFERANDUM
Mevcut kurumun yerine daha gerici bir kurum getirilecekse, mevcut kurumu savunup, ama aynı zamanda daha ileri çözümleri savunmak devrimci bir tavırdır.
Havada buğum buğum güneş ışıkları ve bahar kokusu var artık.
Ilgınların savruluşunu, dağ kekiklerinin sersemletici kokusunu duyar gibiyim şimdiden.
Yaz mevsiminin özlemi iliklerime kadar titretiyor, göz bebeklerim toprak kokusunu doya doya teneffüs etmek isteyen beynime inat ufuktaki dağlara kayıyor.
Yakıcı bir güneşi
“Bayram değil seyran değil. Eniştemiz, sermaye yandaşı medyamız durduk yerde bizi niye öptü.” Cevap sorunun içinde gizli…
Türk Aydınlar sözde soykırım yapıldı/Ermenistan'dan bu nedenle özür diliyorlar
Gün boyunca on yedi rekâtlık Allah emri farzın tek rekâtını ifâ etme...
Sonra da git sırf “bu ne yaman cevval bir müm’indir yahu” desinler diye gecenin bir vaktine kadar yirmi rekât bidat namaz kıl...
Mimar Sedefkar Mehmet Ağa'nın kemiklerini sızlatıyoruz.
Avrupa ülkelerine ihraç edilen sahte ve sağlıksız tonlarca bal Türkiyeye geri gönderilmiş. Basını ve televizyonları dikkatle izliyorum. Hiç birinde bu balların imha edildiğine dair bir haber yok.
.....18.ARALIK.2008....Vatan hainlerine/sözde aydınlara İSYAN ve KINAMA GÜNÜDÜR.Bu günü "TARİHE NOT DÜŞTÜK" hafızalarımızdan asla silmeyeceğiz.
-Ay-Yıldızlı Bayrağımızın altında yaşayıp/Bayrağımıza yan gözle bakan hainleri kınıyoruz
Bir yıl geride kaldı. Yeni yıl için aldığımız biletler her zamanki gibi boş çıktı. Umut ektiğimiz çorak, ot bitmez arazimizde umutlarımız yine yeşermedi. Gönlümüz zengin, umut hazinemiz ağzına kadar dolu.
Koc Vakfi vergi muafiyetinden de yararlanıp Devlete ait orman arazisinin üstüne ‘bol paralı üniversite’ kurdugunda, eğitim binalarının üç katı alana Migros, Divan Pastanesi, magazalar, muhteşem deniz manzaralı lojmanlar kondururken ' Eğitim Gönüllüsü' olsun; ömrünü mahkeme kapılarında asılsız iddialarla çürüten bir yazar kendi çocuklarından esirgediği mirasiyla eğitim vakfı kurdu
TRT 4 te yayınlanmakta olan türkü programını dinlerken türküdeki onlarca vaylar dikkatimi çekti. Anadolu insanının vayları bitip tükenir mi? Yıl kurak gider. Tarlasına ektiği buğday büyüyüp serpilmeden
Selman Ada tarafından çok seslendirilen Mevlid Kantatı' nın müzikal ve dini açıdan eleştirisi...
Uzun zamandır sürdürülen bir reklam kapmanyası tv'de ,radyo'da,bilboardlarda adeta beynimize nakş edilmek istenen slogan "Kirlenmek güzeldir".İyi de kirlenmenin nesi güzeldir?
İtalyan bir sanatçı, bir barış gönüllüsü memleketimize geldi ve ne yazık ki bir daha çıkamadı. Otostop yaparak denk geldiği bir insan müsveddesi tarafından, önce tecavüze uğradı, sonra da öldürüldü