29 Kasım Pazartesi sabahı WikiLeaks adlı internet sitesi bir takım gizli belgeler açıkladı. Bunlar ABD’li diplomatların kendi dış işleri bakanlığına yolladıkları gizli veya açık mesajlar. Açıklanan belgeler arasında Türkiye’yi şu anda yönetenler hakkında çeşitli iddialar var. Bunlardan bence en çarpıcı olanı Başbakanımızın 8 İsviçre bankasında parası olduğu iddiası. Çarşamba günü saygıdeğer başbakanımız bu iddialara karşı esti, gürledi. Bu iddiaları gazetelerinde yayınlayanlara ve ana muhalefete seslenerek; bunları kanıtlayamazlarsa alçak olduklarını, kendisinin İsviçre’de bir Allah’ın kuruşu olmadığını, iddiaların doğru olduğu ispatlanırsa bir dakika bile makamında durmayacağını söyledi. Ayrıca bundan birkaç yıl önce kendisi hakkında, bankalarda bir milyar doları olduğunu iddia eden gazetecinin Ergenekon davası nedeniyle hapiste olduğunu belirtti. Ana muhalefet lideri ise kendilerinin bu iddiaları öne sürmediğini, bu iddiaların sahiplerinin ABD’li diplomatlar olduğunu, sayın başbakanın onlardan hesap sorması gerektiğini, ama soramayacağı için kendilerine yüklendiğini söyledi.
Bütün bu toz, duman içinde benim asıl ilgimi çeken iki nokta var:
Birincisi WikiLeaks adlı sitenin sahibi Julian Paul Assange. Şu an da kayıp, nerede olduğu bilinmiyor. Aklıma Hanefi Avcı geldi. Başına gelecekleri bile bile kitabını yazdı, ama ortadan kaybolmadı. Şu an da hapiste. Acaba hangisi akıllıca? Assange daha önce de Amerikalı Irak’ta bulunmuş bir askerin bulduğu belgeleri yayınlamıştı. Yanlış bilmiyorsam bu asker de hapiste. Assange dışarıda. Ancak her an hapse girebilir, hatta öldürülebilir. Ama o bu tür olasılıklara önlem alarak belgerin yayınlanmasını garantiye almış. Dünyanın ikiyüzlülüğünü ortaya döken bu adamı sevdim. Ayrıca belgeleri yavaş yavaş açıklayacağını söylüyor. Hepsi birden açıklanırsa çok önemli olanlar kalabalıkta güme gider diyor.
Diğer dikkatimi çeken konu ise başbakanımızın, kendisi hakkında bir milyar doları var diyen gazetecinin Ergenekon’dan hapiste olduğunu vurgulaması. Bence bu vurgu hakkındaki iddialar kadar önemli. Çünkü bu iddiaları yayınların da sonunun bu gazeteci gibi olacağını ima ediyor. Aba altından sopa gösteriyor. Ergenekon davası henüz sonuçlanmadığı ve burada hiçbir mahkumiyetin kesinleşmediği düşünülürse, başbakanın sözleri yürümekte olan davaya etki anlamı taşımıyor mu?
Tüm bunları düşünürken şöyle bir fantezi hayal dünyamı süslemeye başlıyor;
İsviçre’deki büyük bankalarda çalışan helal süt emmiş birisi veya küstürülmüş emekli ve işten çıkarılmış bir yöneticisi ya da o bankaların gizli hesaplarına girebilen bir Hacker çıkıp orada parası olan politikacıları belgeleriyle açıklasa; Neler olur acaba? Hele bir de başbakanımızın da orada parası olduğu ortaya çıkarsa ne olur? İstifa eder mi? Türk halkı nasıl tepki verir? Bu soruların yanıtlarını veremem, ama eğer bu sızdırmayı gerçekleştiren bir Türk olursa Ergenekon davası kapsamında hapse gireceği kesindir. Eğer Türk değilse Ergenekon’dan girmez!!!
Wikileaks ve İsviçre
Birincisi WikiLeaks adlı sitenin sahibi Julian Paul Assange. Şu an da kayıp, nerede olduğu bilinmiyor. Aklıma Hanefi Avcı geldi. Başına gelecekleri bile bile kitabını yazdı, ama ortadan kaybolmadı. Şu an da hapiste. Acaba hangisi akıllıca?