elimi dayadıkça alnıma
büyüdü üstüne yazılan çıban!
yarın değildi elbet düşündüğüm
dündü önüme yayılan...
anafora yakalanmış su misali
döndü döndü de zaman...
akıp gitti sonra
yatağına bırakarak
zehirli bir yılan!
her tıslayışında
büyür alnımdaki yara...
acısında
gözümdür, bakışımdır;
gözyaşımdır yani!
tutulmayan sellerle
zehrine katılan...
kıyısında,
ta kıyında zaman denen nehrin
mavi bir çiçek açmasa,
sen gibi!
ölecektim çoktan...