"Yılın en uzun gecesi mi? Benim için her gece uzun, hele bir de yazılacak bir kitap varsa..." – Virginia Woolf"

Aralıktır Kapım İki Mısralık Girmeden Dönersen Aşkolsun

belki yine bulut fazla gelir içine / yağdırmak istersin / en kıraç halimle gelirim kapına / ağlarsın toprağımda doya doya

yazı resim

belki yine bir gün
dilin sürçer
bana ödünç bir heyecan
belki bana yine "can" verirsin

belki yine bulut fazla gelir içine
yağdırmak istersin
en kıraç halimle gelirim kapına
ağlarsın toprağımda doya doya

belki yine bir gün
özlediğin oyuncağınla
oynamak istersin
hiç değişmemiş olurum
tek ayaklı
kurşun asker misali
nöbetine dururum

belki yine...
belki bir gün...
flu bir sağanakta üşürsün
sığınacak kuytu bir limanın
dumanı tüter burnunda
azgın denizleri gözlerimde dindiririm
ben senin
deniz fenerinim

belki...
ne bileyim...
bir öksüz lale olur yüreğin
korkarsın yalancı baharlardan
yalancı değilim
yemin ederim!
Aç korkmadan içimde tomurcuklarını!

kapında uyuyan zaman
belki uyuya kalır
belki kanar yaralı kuşun
adımı unutmuşsundur belki
Aşkım! dersin, geçersin

yalnızlığından
soyunursun belki dalgınlıkla
bana gelir ayakların
dosdoğru telaşsızca
şaşırırsın
aralıktır kapım
iki mısralık
girmeden dönersen
aşkolsun!

KİTAP İZLERİ

Dokuzuncu Hariciye Koğuşu

Peyami Safa

Acının ve Istırabın Edebiyatı Peyami Safa'nın "Dokuzuncu Har-iciye Koğuşu", hastalığın pençesindeki insan ruhunun zamana meydan okuyan bir keşfi olmaya devam ediyor. Edebiyatın en temel işlevlerinden
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön