kekik kokularınla gel!..
sabahın çiyinde,
kuşların sesinde,
aşkın seherinde,
gözlerinde geceyi yak da gel...
bir çay boyu kuşluğunda
söğüt dalları değerken sulara...
seni özlerken / saçlarım uzarken
hazır kafa tutmuşken hayata
önüne yolları kat da gel!...
öğle güneşi gölgesinde
ekinler yatarken namluda,
altına yuvalanan bıldırcın telaşında,
açlığın tadında,
yüreğine aşkı kat da gel!...
ikindilerin hüznü çökmeden dağlara
akşam olmadan / ay doğmadan
gün susmadan...
koluna sabahı tak da gel!..
her zaman gel...
mutlaka gel!..
bir ömür boyu gel!...
kısaysa kısa!...