Beş Yıllık Ceza

Bayan Hawkins, tüm yaşamını, verilen emirleri yerine getirmekle geçirmiş yaşlıca bir kadındır. Önce barındığı yetimhanede, sonra da çalıştığı fabrikada geçirdiği kupkuru, yapayalnız yılların ardından, iş yerinden emekli olacağı gün ölmeye karar verir. Fab

yazı resim

Kendi küçük dünyasında kabullenmişliğini kaderin zorla önüne koyduğu çaresizlik olarak nitelendiren sıradan bir kadın Bayan Hawkins. Terkedilmişliğin izleri yerleşemeden, horlanmışlık, aşağılanmışlık yıpratmış ruhunun körpe katmanlarını. Kendisini dine adamış disiplin düşkünü yetimhane müdiresinin pençelerinden kurtulamamış oluşma arzusuyla yanıp tutuşan kişiliği. Bir aile tarafından beğenilip seçilme ve yuvaya kavuşma arzusu ezip bastırmış ergenliğinin yumuşak hatlarını. Çocuk dünyasının acımasız, kuralsız rekabetini yaşamış; karşı koymayı, dolayısıyla da sivrilmeyi göze alamayınca savaşmak yerine kaçmış korkuyla, küsmüş. Giderek belirginleşen dış hatlarına sertleşerek uyum sağlamış ruhu ve çekilmiş derinlere, kuytulara.

Hayatın olağan devinimlerinden uzakta, kimsesizliği, deneyimsizliği ve iffetiyle noktalamayı düşündüğü "sakin", durağan yaşantısına deyim yerindeyse çomak sokuveren yabancı (!) eller, onun Achille tendonunu yakalayıp, Bayan Hawkins'i 5 yıllık "özgür yaşam"a mahkum ediyorlar.

Sınırlarını tanımadığından zorlama gereksinimi bile duymamış bir kadın Bayan Hawkins. Böylesi bir adımı atması halinde, yanıtsız pek çok soruyla yüzleşmek ve bu yanıtsızlığın üstesinden gelmek zorunda kalacağının bilincinde olduğunu; bunu da göze alamadığını varsaysak bile, güçsüzlüğünü ve kabullenmişliğini hoş gösterecek bir öğeden yoksun öyküsünün içinde, yalnız başına dolaşmakta olduğunu görüyoruz.

Bernice Rubens'den zorunlu bir yaşamın sayılı defter yaprakları arasında, bilincin faraziyeleri ve gerçek dünyanın oluşumlarını yoğuran bir varlık savaşına tanıklık etmek adına doyumsuz bir kurgu.

Başa Dön