Düşünceye Sıkılan Kurşun

Bir ses yükselir caddenin ortasından Bir kıyamet,bir feryat figan Üç-beş el silah sesi uğrar duvarlara Peşine lanet olası siren sesleri Her zamanki gibi gecikmiş bir müdahele İki beden uzanmış yol ortasına Yaşları henüz yirmili,sakalları eksik Eşini kaybetmiş bir ayakkabı savrulmuş

yazı resim

Bir ses yükselir caddenin ortasından
Bir kıyamet,bir feryat figan
Üç-beş el silah sesi uğrar duvarlara
Peşine lanet olası siren sesleri
Her zamanki gibi gecikmiş bir müdahele
İki beden uzanmış yol ortasına
Yaşları henüz yirmili,sakalları eksik
Eşini kaybetmiş bir ayakkabı savrulmuş
Kan bulaşmış gazete parçası kenar köşede
Boş kovanlar esir almışken meydanı
Barikatların gözetiminde tüm cadde
Bir kaldırıma kenetlenmiş sabit gözler
Üstelik kıpırdamadan son nefessiz
Belliki tetiği çeken parmaklar titrememiş
Camlara toplanıp ölümü izleyenler
O izlemede mesaide olan azrail
Kefen toplamaya iner gökyüzünden
Şeytansa kurulmuş en baş köşeye
Amacına ulaşmışlığıyla kıs kıs gülümser
Sonu bilinmezken gökyüzüne ulaşan iki canın
Faili meçhuller elini kolunu sallayıp gezer
Ömür ne sevdayla ne umutsuzlukla
Ne de şeytanla azrailin mesai değiştirmesiyle
Ömür bir tek düşünceye sıkılan kurşunla biter.

Başa Dön