bir gün bu şehri terk edeceğim
hiç düşünmeden
aklımı alıp yola çıkacağım
kirlenmiş gözlerimin pencere kıyısına ilişmiş
sinek cesetlerini
kirpiklerimle süpürüp
aynalarda kendimi göremezken
selam verdiğim hayalete
hoşçakal diyeceğim
zaman ne çabuk geçiyor
aradığım kişi şu anda
bir başkasıyla geleceğe dair notlar alıp
geçmişin tozlarını siliyor
oysa ki
bir zamanlar
yüzüme vuran sıcaklığıyla pişerdi
kestane gözlerim
yüreğimden geçen tornado
kalbimdeki tüm mobilyaları
dışarı attı
bir gün bu şehri terk edeceğim
avuçlarım patlayana kadar alkışlayacağım
maymunun açılan gözlerini
avuçlarım patlayana kadar alkışlayacağım
sahte nezaketlilerin
kirli parmak uçlarına dokunan iblisi
aklımın alamayacağı bir düşüncesin artık
seni öldürürken ellerim hiç acımadı
titremedi kalbim
kim demiş hayvanlar konuşamaz
hisleri yoktur diye
aşağıladığım bütün hayvanlardan
özür diliyorum
bir gün bu şehri terk edeceğim
tenimde kazı çalışması yapan karıncalarımı
dar boğazımdaki güvercinin
damar tıkanıklığını
içimde kuru kuru öksüren
süs köpeğimi
veterinere bırakıp
bu cehennemden kaçıp
başka bir cehenneme
yerleşeceğim
öleceksem de
ölümüm
bir korku filminin
bir bardağın yere düşerken
içinde kalan son damlasının
sessiz çığlığı gibi olmalı
bir gün bu şehri terk edeceğim
sen mutlu ol
iyi bak kendine.
Sevdambeyaz
Sevda Gencer..