Üç gün arayla gelen nefret... Başbağlar... Yirmi sekiz ölü... Otuz yedi yakılan, yirmi sekiz kurşunlanan masum insan... Her iki cinayetin failleri de ya bulunamıyor, ya ortalıkta yasa gereği elini kolunu sallayarak geziyor.
Nasıl bir ülkedeyiz ya Rab... Geçmiş iyi değildibuna rağmen, geçmişi arar hale geldik.
Düşünen ve akleden içeride, suç işleyen dışarıda...
O kadar çok ölüm, tecavüz, taciz, intihar, şehit oluyor ki, geçmişte yaşanan toplu cinayetler üzerine sünger çekip yenilerinin acısıyla kahroluyoruz.
Ne yapalım, bilemiyorum. Bir bok çukurundan çıkmadan başka bir bok çukurunun içine düşüyoruz. Aramızda bir kısım yaratıklar da var ki, onlar bu koku ve pisliğe alıştıkları için vazgeçemiyorlar.
Aklın ve fikrin işe yaramadığı ve hâlâ hurafe peşinde sürünen uzay çağı yaratıkları olduğu sürece sanırım biz de daha çok Başbağlar ve Madımak gibi olarlar yaşar ve ağlarız.
Başbağlar ve Madımak şehitleri eminim nur içindeler. Buna sebep olan, destek veren, ve bu cinayetleri işleyen namussuzlar da inşallah nar içindedirler, ve nar içinde olacaklardır.
5 Temmuz 22
Gölcük