sabahın en erken saatinde kuguncuk mevkiilerinde
bir ben ve içimde bir ben daha,
hayalleri yüzdürüyorum derin sulara,
ağlamaktan göremiyorum kız kulesini,
dolaştığımız yerlerde geziniyorum,
her bir taşta senin ve benim ayak izlerimiz var,
oturduğum her kafede senin hayalin var,
herkez bizi tanıyormuş meğer ama haberim yokmuş,
görenler seni soruyor "nerede" diye,
cevaplarım sessizlikten başka bir şey olmuyor,
çaresiz kalıp sabahın ilk ışıklarıyla yola koyuluyorum,
sen yoksun artık ya yanımda,
boğazın güzelliği bana hiç bir şey anlatmıyor,
yoksun ya, sanki istanbul bana küsmüş,
kabul etmiyor beni,
uzaktasın ama sesimi çıkartamıyorum,
eli mahkum katlanacağız ya bu ayrılığa,
bir gün bitecek ya bu ayrılık,
ama sabır derdin sen sadece biraz sabır,
bak sabrediyorum ben,
bak seni bekliyorum ben,
senden habersiz yaşamak öyle zormuş ki biriciğim,
katlanmak geçelerce ateşli yatmaktan betermiş,
etraf çok karardı,
çık gel artık,
bende derman kalmadı,
bak, bak gökyüzüne martılar, martılar seni çağırıyor,
çık gel artık yanıma,
martılar seni çağırıyor.