01.04.2004-İsviçre
N.F.* MANİFESTO
Takvim
Nisan’a vurdu
sonra
bahar güneşi
bana
ben
şehre vurdum
size çarptım
kendimi
soluksuz
yürüdünüz
sanki yoktum
sanki yoktunuz
sanki
hiçbirimiz yoktuk da
sadece
çarpmaydı varolan
ses çıkaran
tarihte
bir yeri olan
ya da
demek isterseniz
zaman
Tanrının evinde
ağladım usulca
yalnızlar korosu ardımda
ardım
önümde
yalnızlığa ağladık
oğulları sokaklara atan
çarmıhlarınıza gerdirten
babalara
ağladık
yine de
bir
dilek
tuttuk içimizden
babalar için
uzun yaşasınlar
ve
görsünler
bileklerimizden akan kanı
günbegün
toprağa doğru
oysa
kan
betona damlıyor artık
sonra
kuruyup
kuş gagalarına yapışıyor
kent meydanlarında
babalarsa
güzel mezar düşünü
sayıklayıp duruyor
reklam aralarında
Suya dalıp
yardım ben de
kalbini anamın
ve
korkuyla
izledim sizi
nasıl da
şeytanın memesini kanatırcasına
emdiğinizi
ıslak kıllarım
kurudu
her yanıma yapıştı
suda
ayak
izlerimi
bıraktım
bir
dalgaya
çarpsınlar diye
amansızca
bir kıyıya
ve
sonsuza dek
kaybolsunlar
insanlık
izimi
bir daha bulamasın
av köpekleri gibi
ardımdan
koşamasın
kiminiz de bilirsiniz
o yürek çarpıntısını
sürgündeki deliğinize
koşarken
dört adım
ve tabii
yapışmadıysanız
irinli memelerden birine
ve tabii
alışmadıysanız
kalbinizin tutturulmasına
kanlı bir
ilmeğe
Acılarımı
akıtmak istiyorum
kollarımı kanatıp
akıtmak
bir boşluğa
dibi olamayan
sesi
olmayan
bir boşluğa
kendimi
unutmak istiyorum
bir sokakta
ve
yeniden bulmak
ve
tekrar unutmak
sonra
yeniden bulmak
ve
unutmak
sonsuza dek
oynamak istiyorum
bu oyunu
ve
inandırmak kendimi
gerçeğin ta kendisi
bu
ben yazdım
ben okudum
ve
inandım
kendi kendime
gerçek
bu
gerçek
kayıp bir
ben
ben
unutulmuş insanlığım
Hangi cepte
dururdu para
hangi dudakla
söylenirdi şarkılar
ve
kendinden geçince
hangisi titrerdi ellerin
yoksa
ikisi de mi birden
ellerimi kessinler istiyorum
gözlerimi oysunlar
dilimi
tuzlayıp
bir kaba koysunlar
insanım diye
haykıran
her nerem varsa
kızgın bir
demir eriğine
atsınlar
yoksa
fark ediyor şeytanlar
ve
kuş gagalarını gösterip
alay ediyorlar
yüreğimden geçmiş
hücrelerle
artık
bitsin istiyorum
karşı dağdaki
bir
çam yaprağı olsun istiyorum
kendim
bir
karga boku altında
soluksuz saklanan….
Kan
suya damlasın
suda dağılsın
balık dudaklarında
derinliklere taşınsın
ve
acıyla ısırayım tabanımdaki toprağı
siz
tersyüz olup
kusarken
ciğerlerinizi
kıyıma
Tarihin
tarlasına dalacağım
ve
kıracağım boynunu
can çekişmelerden
sıkıldım artık
boş kalsın
tarla
varlık
yokolsun
nadasa dursun
insanlık
-L-
* Neo Fütürist