Ölünün odasına soracaksın yaşamayı;
bir kaç saniye önce kalktığı yatağına,
su içtiği bardağına,
defalarca açıp kapattığı kapısına
ve yaşam telaşı içinde yastığının altına koyduğu parasına/
Bir ölünün penceresine soracaksın yaşamayı;
bir gün bakarım diye sakladığı gökyüzüne bakışına
ve bir gün dahi onlarsız toprağa adım atmadığı
ayakkabılarına soracaksın yaşamayı...