titreşimlerim formda bir mekik arası bir kasta yoğunlaşmıştı.kısa-uzunluk bir sevginin fonksiyonuna yakındı.hayali bir asker geçti önümden.yün eğiriyordum.ben bir ürün denetimcisiydim.bilgisayar açıktı.bütün insanlar kaçıktı.titreşimlerim formda bir kekik arası bir pirzolada yoğunlaşmıştı.sana nerede olduğumu kaç defa tekrar etmek zorundaydım.vücudumu kaç defa biçimlendirmem gerekecekti.cd eğirirken eğilen yünlü bir rüya gördüm.sen böyle bir rüya gördün mü bilgi çağı eğirirken?saçlarımı kaç defa şampuanlamam gerekecekti.garibim fener ne zaman şampiyon olacaktı.bilgisayar açıktı.tüm fenerliler kaçıktı.havada bir şişe rüya açık saçıktı.kıpraşımlarım formda bir tetik arası bir silahta yoğunlaşmıştı.avrupa dan sipariş alan bir kedim vardı ve fenerbahçe şampiyonluğa gidiyordu ve seni sevmeye karar vermiştim.hayali bir gerilla geçti önümden.kararım kesindi.seni sevmek kasları çalıştırmaya pek benzemese de.kendimi konuşmayan hücrelere hapsetmiş olsam da.seni bekleyecektim illa.puslu meydanlara yazacaktım tutkulu gözyaşlarımın hissettirebildiklerini. "ı know what it to be young" şarkı başlamıştı galiba...
aynaya baktığımda manyak bir ortam gördüm.her türlü macera sporu vardı.sürrealist şerefsizlik geçerliydi.ilkokulda,83 yılında "geçer" not alan küçük halimi oraya göndermek istedim.sonra bunun otoriter bir zorbalık olduğunu anladım.ben bir kaçıktım.bilgisayarım kaçıktı.bilgisayarım porno film hastasıydı.onu ben mi alıştırmıştım mükemmel zannı uyandıran zavallı vücutlara.türünün tek örneği bir ortam vardı.devekuşu gibi bir ortamdı.kızgındım.hızsız ve güvensizdim.bilgisayarım kadar kendi susuzluğuma gömülmüştüm.ben bir ürün denetimcisiydim.hayali bir şövalye görmüştüm sanki.aynadaki ortam düşündürüyordu bana bunları.tam 13 damla gözyaşımı saydım herşeye sövüp saydım.fener küfürler arasında maçı kaybetti benimle beraber.seni sevdiğimi anladım.gerçekten.sana inanmazsan inanma demek istiyordum.
avrupa dan mama sipariş eden bir kedim vardı.bana posta koyan mahzun bir hali vardı.geçenlerde yaptığım egzersiz-kedim mamasını yerken-senin unutulmayacağını hatırlattı tekrar tekrar.papağan gibi tekrarladım ben de.anlamın yüzünü anımsamaya çalıştım.senin güzelliğini cebimde bile aradım.tuhaf bir kaçıştı bu.bütün sevenler için "ı know what it to be young" ne alakası var! "orson welles beni kurtar" dedim şarkıyı dinlerken.gerçeksi olmayan kedimi ve bilgisayarımı okşadım ağlayarak.hatta dışarı çıkıp herhangi bir kediyi sevmeyi bile düşündüm.ne yapacağını bilmemek! anlayabilirmi sayın sevdiğim? ben aslında harap bir kuşun asker gördüm.kendimi gördüm.yanındaki kızla beraber gördüm.titreyişlerim formda bir tetik arası bir yasta yoğunlaşmıştı.kaçık bir fenerliydim.seni seven "inanmazsan inanma! 45 lik bir plaktım.orson welles söylüyordu "ı know what it to be young" dönerken bir kediye benziyordum.
Önemli Bazı Noktaları Atladım ve Suskunluğu Platforma Taşıdım
"orson welles söylüyordu "ı know what it to be young" dönerken bir kediye benziyordum."