"Yazmak, bir yazarın kendi cehenneminden geçerken okuyucularına cennet vaat etmesidir." – Charles Bukowski (kurgusal)"

Siyah

Yağmur damlaları bedenimin her yerini teker teker öperken, bende rüzgarı ellerimle tuttum ve her bir zerremden esmesi için ona izin verdim.

yazı resimYZ

Siyahı sevdim. Bunca yıl hayatımda olan tek rengi sevdim. Yağmurun üstümü değilde yüreğimi ıslatması gibi, rüzgarın tenimi okşaması gibi sevdim. Halbuki ben, sevgi kavramını yere atıp ayaklarımla ezerken ateşle tutuşturup yok etmiştim bedenimden ve düşüncelerimden.
Şimdiyse, kollarımı açtım. Siyaha sarıldım. Yağmur damlaları bedenimin her yerini teker teker öperken, bende rüzgarı ellerimle tuttum ve her bir zerremden esmesi için ona izin verdim.
Bu kalbimin tekrar atmasını sağlayacak kadar heyecan verici, bulutlardan atlayıp yaşamda kalmak kadar hayali, daha önce görmeyen bir insanın ilk görüşünde hayalindeki dünyayla karşılaşması kadar nadirdi. Ama sonuç; bir rüyanın en güzel yerinde uyanmak kadar acı vericiydi. Çünkü ne kalbim tekrar atabildi ne bulutlara dokunabildim ne de hayalimdeki dünya vardı.
Bunları bildiğim için karşı kaldırımda darmadağın gözlerle yere oturmuş kadının sigara yakışını izledim ve sigaranın mı yandığını yoksa yüreğinin mi yandığını tahmin etmekle zaman harcadım. Ve sonrada güneşin alnında sırılsıklam olarak hayata devam ettim.

KİTAP İZLERİ

Cumhuriyet'in İlk Sabahı

Şermin Yaşar

Cumhuriyet'in Şafağında Bir Çocuğun Adımları Tarihin büyük anlatılarını, savaşların ve kuruluşların destansı öykülerini kişisel ve dokunaklı kılmak edebiyatın en zorlu görevlerinden biridir. Şermin Yaşar, "Cumhuriyet'in
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön